Öncelikle kitaba karşı çok karmaşık duygular içerisinde olduğumu belirtmek istiyorum. Sevdim mi sevmedim mi pek anlayamadım doğrusu, ama serinin en sevdiğim kitabı olmadığı kesin. Çoğu kişi benimle aynı fikirde olmayabilir çünkü Cassandra gittikçe kendini geliştiren bir yazar bu konuda hakkını her zaman teslim ederim ama benim açımdan kitapta bir olmamışlık vardı. Bunun sebebi de Jace'in Sebastian'la bağlanmış olmasıydı. Jace gerçekten çok sevdiğim bir karakter ama kitap boyunca okuduğum Jace asla benim Jace'im değildi. Bu iradesiz ele geçirilmiş Jace konusunun çok uzadığını düşünüyorum çünkü dördüncü kitapta böyleydi. Bu durum okuma isteğimi ve zevkimi çok kırdı. Neyse ki karakterlerine çok bağlandığım bir seri, kızsamda sövsemde okuyabiliyorum. Kitap ikiye bölünmüş gibiydi bir tarafta Simon, Izzy, Magnus, Alec, Jordan ve Maia sahneleri bir tarafta Clary, Jace ve Sebastian sahneleri vardı. Ben tabii ki ayıla bayıla ilk grubun sahnelerini bekledim. Herkesin Magnus'ın evinde kalması canla başla çözüm bulmaya çalışmaları o aile hissini çok iyi geçirdi bana. Hele Simon'ın yaptığı o fedakarlık...Simon en büyük müsün bimiyorum ama çok büyüksün. Magnus'ın Simon'ın ismini her seferinde yanlış söylemesi CH de Will'in Gabriel'e Lightworm demesini hatırlattı...Acının tatlı tebessümü. Jordan ve Maia benim bebeklerim oldu yan karakter sevdam her zaman doruklarda olurdghgfdhhd. Okurken napıyorsun sen deyip kafasını duvarlara vurmak istediğim iki karakterimiz vardı biri Alec diğeri Clary. Önce Alec'den başlamak istiyorum. Sırf sen ölümlüsün diye sevgilinin ölümsüzlüğüne göz dikmek bencilliğin kaçıncı seviyesi. Amacına ulaşamamış bile olsa asla aklından geçirmemesi gereken bir düşünceydi gerçekten çok sinirlendim. Bu durumu güzellemeye çalışıp yok aşkın gözü kördür, yok o daha küçük, yok Camille'in manipülasyonlarına kandı gibi bahanelere asla geçit vermiyorumm. Magnus'ın olayı öğrenince Aleci terk etmesi çok yerinde bir tepkiydi ne de olsa son kitapta barışırlar. Alec'in biraz sürünmesi gerekiyor. Gelelim Clary'e, ben zaten 400 küsür sayfa kendinde olmayan bir Jace okumuşum cinlerim tepeme çıkmış, Jace bile kendine gelince bu halde kalcağıma ölürüm daha iyi deyip Sesiz Şehire teslim olmaya gitmek istiyor ve sen Sebastianı çağırıp Jace'i ispiyonluyorsun. WTF Müge Anlı ablamında dediği gibi başlayacağım aşkınızadhgfhd. İşin sonunda kendi elleriyle Jace'i öldürmeyi göze alıp melek kılıcını çocuğa sapladı ama tabii ki kahraman ilan edildi. Son kitapta da kılıcın Jace'in üstünde bıraktığı etkiyi okuruz diye düşünüyorum. Lütfen artık Simon ve Izzy kendilerini naza çekmeyi bıraksınlar ve sevgili olsunlar. Yine bol CH göndermeleri olan bir kitaptı içim yana yana okudum hele Clary'nin Zachariah'a "hiç aşık oldunuz mu?" diye sorduğu an ölmediğim için çok şanslıyım...

Kayıp Ruhlar ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20131,416 okunma

·

114 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dante