Kitabı bitirdiğimde bir hüzün kapladı. Ah Mendel ah dedim. Zweig yine Dünya Savaşının etkisini altını çize çize bu defa da Sahaf Mendel' i anlatımında kullanmış.
Tek tutkusu sadece kitap okumak araştırmak ve inanılmaz bir hafızaya sahip olan Mendel , etrafında gelişen tek bir olaydan etkilenmeyen, görmeyen , kafasını sabahtan akşama kadar bir kafede ona ayrılan masada okuyarak geçiren ve hatta savaşın çıktığını dahi anlamayan Mendel.
Hiç yere casus sanıldığı için kitaplarından ayrı düşen, evi olarak gördüğü kafeye tekrar döndüğünde her şeyin değiştiği ve anlamadan sokağa atılması ve böyle bir insanın unutulup gitmesi, hatırlanmaması.
Savaşın bir toplumda neleri alıp götürdüğünü, insanların psikolojilerinin ve hayatlarının korkunç zorunlu değişikliklerini yazarımız Sahaf Mendel hikayesi ile bizlere aktarmış.
Keyifli okumalar.