Gönderi

Bu hakikatleri düşünürken kalbime şöyle geldi ki: Nasıl ki "Hüdhüd-ü Süleymanî, zeminin suyu meçhul olan yerlerinde -hafriyatsız- suyu bulmaya vesile idi." diyorlar. Aynen bu risale, Hüdhüd-ü Süleymanî tarzında, âlem-i asgar olan insanın, ezdadlardan müteşekkil cism-i vücudunda "nur-u îman yatağı" olan kalbi, biaynihi gösteriyor. Zemin yüzünde zararlı ve zararsız otları teşhis eden -kimyagerin âb-ı hayat bulduğu gibi binde bir hakikatını ancak görebildiğimi anladığım bu eser-i âlî, bütün ehl-i îmân ve zişuura, menba-i hakikisi olan Kur'an-ı Hakim gibi, nurları ile ab-ı hayatı serpiyor.
Sayfa 156 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
·
123 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.