Benim gibi Rougon-Macquart serisinin tamamını okumayı kafanıza koymamışsanız, bu kitabı es geçin derim. Konusunu gölgede bırakacak kadar tasvir var çünkü. Kitabın neredeyse yarısı Paradou denen kocaman bir bahçedeki bitkileri betimlemekle geçiyor. Ve Tanrım, bitmiyor o betimleme kısmı. Normalde Zola'nın dilini severim ama o kısımları okurken Zola'ya, bitkilere, doğaya, Kybele'den tut otlara kadar doğayla ilgili her şeye lanet ettim. Sanırım bu güne kadar yazdığım tek olumsuz kitap incelemesi bu. O kadar yılgınlık verici ki uyarmak istedim, uzak durun bu kitaptan