Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Oğuzhan Danny Devito'nun penguenine benzerdi. Hocalarına karşı nazik, fizikî denklerine nötr, kendinden zayıf olanlara gaddardı. Sevimsizdi, sevilmezdi. Hakkı'yı sürekli döverdi. Dövmediği zaman söverdi. El şakası yapardı. Hayalarını sıkardı falan filan. Hakkı ufak tefek, esmer, kibar mı kibar bir çocuktu. Güç yetiremezdi elbette öküze. Fakat zorbalığı kabullenip de geri adım attığını bir kere dahi görmedim. Gücünü yitirip ağlayana kadar mücadele ederdi. Samimi değildik fakat tartaklandığını gördüğümde müdahale ederdim. Ben de pek heybetli değildim, ama ezmeye çalışan çıkmazdı beni öyle çok. Oğuzhan Hakkı'ya musallat oldukça, Hakkı'nın ağzından beddualar dökülürdü, Oğuzhan'dan çok babasına dair. Ama ne beddualar. Şöyle rezil olsun, böyle gözü çıksın, yediği lokmalar boğazında dursun... Geçtiğimiz yıl, Sedat Peker tam gaz ifşalarına devam ederken, İhlas Holding'deki -veya TGRT- bir yöneticinin seks kasedini servis etti. Rasim Kaan Aytoğu adındaki bu vatandaş, 2011 ve 2018 yıllarındaki genel seçimlerde AKP'den milletvekili aday adayı olduğundan, adına sanına internette rastlayabilmenin mümkün olduğu bir isim. CV'sinin referans kısmına, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi isimleri yazabilen bir vatandaş. Peker vasıtasıyla servis edilen görüntülerde iki adamla grup seks yaptığını izlemediyseniz dahi duymuşsunuzdur. Şuraya geleceğim, Hakkı'ya sürekli eziyet eden penguen, yani Oğuzhan da bir Aytoğu. Rasim Kaan Aytoğu'nun evladı. Düşünün işte. Evde babadan neler gördü, anneden neler gördü de lise çağında akranlarına öyle zulüm eden bir çocuk oldu. Homoseksüel ya da biseksüel baba kendi ana babasından ya da çevresinden ne gördü de şahsiyetini yakan maskeler takmak zorunda kaldı? Felaketler zinciri... Ah.
·
168 görüntüleme
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
Rasim Kaan Aytoğu'nun, liseden tanıdığım Oğuzhan'ın babası olduğunu anlayınca tüylerim diken diken olmuştu. Mübalağa etmiyorum, belki bir saat kendime gelemedim. Bir iki lise arkadaşımı aradım, konuşmalarımızın sonunda telefonu kapatırken "etme bulma dünyası" deyip durduk. Ah ulan.
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
Adamın söz konusu görüntülerdeki fiili, yani eşini aldatıp başka adamlarla yatması, buradaki felaketin en küçük parçası. Bu topraklardan bittiğiniz için buradaki katranlı dramın daha büyük parçasının yıllar boyu devam eden yalan, riya olduğunu; telin edilen, ayıplanan veya ayıplanırmış gibi görünen fiillerin failinin kişinin kendisi olmasındaki trajediyi, kolaylıkla seçebiliyorsunuzdur? Aynada yüzüne bakamayacak hale gelir kim olsa. Kırar tüm aynalarını. Ya da vampire döner, aynadaki aksi silinir, görmez olur. Evladı hayata on sıfır geriden başlamış işte. Lise çağında yaşıtlarına eziyet eder hale gelen, getirilen çocuğa, eziyet edilen çocuğa yazık değil mi? Hangi evli çocuklu yetişkin adam, kime mabadını açıyorsa onun bileceği iş. X Holding'te yöneticilik yapan, Y Partisi'nde kariyer arayışında olan, hanımını aldatan bir adam değil de, homoseksüel olduğunu gizlemeyen bir vatandaş olsa, kim dönüp de ikinci defa bakar ki? En fazla "azgın ahlaksız" türevi ölçülü bir sövgü sallanırdı. Ya da erkek çocuklarına daha çok "sahip çıkılması" öğütlenirdi herhalde nadan ağızlardan. Kağıttan kulelerin altında bu şekilde kalan evlatlar; geleceğin maskeli-gizli hedonistleri, mal mülk makam ve güç bağımlıları, belki de sosyopatları olabiliyor muydu sanki? Yanlış mı hatırlıyorum? Çocuğun trajedisi, insanın trajedisi değil mi? soundcloud.com/romulus-music/t...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.