Gönderi
Serinin gittikçe güzelleştiğini kabul etmem gerek. İlk iki kitaba göre daha heyecanla ve keyifle okudum Ölümsüz Ölüm'ü.
Birbirlerinden çok farklı ama aynı noktada birleşen cinayetler ve yeni bulunan bir uyuşturucu üzerinde ilerliyor kitap. Eve, en yakın arkadaşının da içinde bulunduğu bir cinayet ve kendi düğünü aradında mekik dokurken aynı zamanda geçmişinin düğümleri de yavaş yavaş çözülüyor.
Başta da dediğim gibi bu kitapla seriyi bir tık daha sevdim. Özellikle Eve ve Roarke ilişkisi bana daha fazla geçti, Roarke'ın sevgisini daha çok hissettim. Aynı zamanda da Eve'ın duyguları ve hareketlerini daha net anladım. Aşk noktasında önceki kitaplara göre Eve'in hareketleri sırıtmadı burada.
Kitapta en çok üzüldüğüm, elimden bırakıp bir nefes alma ihtiyacım hissettiğim nokta Eve'in geçmişi oldu. Çocukluğunda yaşadıkları hem sinirlendirdi hem de kalbimi parçaladı. Böyle olayların gerçek hayatta da çokça olduğunu bilmek insanı daha da kahrediyor, ne yazık ki...
Kurgunun tek eleştirdiğim yönü son kısımları çok hızlıydı. Önceki kitaplara göre daha detaylı sorgu sahneleri olsa da son kısımları nasıl oldu bitti anlamadım. O kısımlarda bir tık detay okumak isterdim.
Kitap olarak da yayınevinin özeni sıfırdı. Çevirinin kötü olmasını geçtim; yanlış ya da eksik cümleler, saçma sapan noktalama kullanımı doluydu kitap. Baskı yenilenmesine rağmen bu hatalar aynen duruyordu.
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.