Öykü yazabilmek meziyet, okumak ayrı meziyetmiş...
İstanbul tasvirleri büyüleyiciydi; kahvehaneler, evler, insanlar öyle güzel anlatılmış ki bazı bölümler film izler gibiydi. Ama hepsinde bi yarım kalmışlık "ee devamında ne olacak?" tepkisi verirdi bana.
Güzel miydi?
Evet çok güzeldi.