Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İlker Akman, Hasan Basri Temizalp ve Yusuf Ziya Güneş isimli üç solcu militan, üç genç... Kimlik kontrolü yapan polislerle çatışmış, kaçarak Beylerderesi'ne sığınmışlardı. S ğınmasına sığınılacak bir yerdi de, nereye kadar? İlla çıkmak gerekirdi oradan. Ama çıkışı pek de kolay bir yer değildi. Başladığı ve bittiği bir alanı vardı Beylerderesi'nin. Derenin etrafına asker ve polis sevkiyatı yapıldı. Her yer sarıldı ve gençlerin yeri nihayetinde tespit edildi. Çatışma çıktı. Gençler öldürüldü. Bu olayı sarsıcı hale getiren, üç gencin öldürülmesi değildi. Zira ölmek, "mücadele"nin bir parçasıydı ve artık alışık olunan bir kavramdı. Öldürülen gençler, polis ve asker arabalarına ayaklarından iple bağlanıp, dere boyunca sürüklendi. Yoldan geçen cümle araç, araçların içindeki cümle insan, köy kadınlarını, çocuklar, herkes gördü gençlerin dere boyu, kış ortasında, çamurlu, karlı yolda sürüklendiğini. Sonradan türküler, ağıtlar yakıldı bu üç genç üstüne. Dinleyeniniz bilir Ahmet Kaya'dan: Malatya'dan çıktım yola, yollar yanıyor Düşman sarmış dört yanımı, kurşun saçıyor Düşmüşüm bir çukura, canım yanıyor Yaşasam mı ölsem mi Karar vermek zor.
Sayfa 124 - İletişimKitabı okudu
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.