Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Potpori
Kabullenişle direniş arasındaki çizginin üzerinde duruyorum. Biliyorum ki, ülkemin yarısı da benimle beraber o çizgide yürüyor. Umutsuz olmak kadar korkutucu bir duygu daha yok. Hayatta beklentilerin gerçekleşmeyeceğini kabul etmek bir nevi ölmeyi istemek kadar keskindir. Fare tuzağına sıkıştırılmış küçük bir peynir gibi değersizleştirilen mecburiyetlerimiz var bizim. Nelere mecbur bırakıldığımız başka bir konu. Ondan önce çocuklarımıza anlatmamız gereken, normalleşmeden önce normal sayamayacağımız konular var. Değerlerimiz yitip gitmeden aktarmamız gereken çok şey var. Yüz yıl sonra yeniden gelmiş olsak dünyaya, elbette olduğu haline hiç yadırgamadan alışırız. Ama içinde bulunduğumuz her anı biz değerli hale getirdik. Bizden öncekilerin bize sunduğu kıymetleri tadarak yaşadık. Şimdi bunları yok etmek isteyenlere karşı nasıl direneceğiz? Umut etmek istiyorum. Umudumu kaybetmek demek, bundan sonra başımıza gelecek her şeyi kabul etmek demek mi onu da bilmiyorum. Kafam çok karışık. Hiçbir şeyden zevk almıyorum. Taşıdığım yüklerden omuzlarım çöktü, kamburum çıktı. Bitmek, yitmek, gitmek istiyorum. Ama umudumu kaybetmek istemiyorum. Yolculuk yaparken en sevdiğim şey yolu uzatmaktır. Tadına varmak aslında yolculuk anlarının özgürlüğünün. Bir tek yolculuk yaparken kendimi özgür hissediyorum. İmkanlar doğrultusunda bana tanımlanmış bir zaman dilimi içinde olmak tüketiyor beni. İstediğim yerde mola verip, istediğim alanın havasını soluduğumda yaşamış olduğumu hissediyorum. Dolup taşan duygularımı artık kendi başıma daha iyi yönetebildiğimin farkındayım. Yalnızlıktan duyduğum haz korkutuyor beni. Yaşatılanlar o kadar çok ezmiş ki insani duygularımı, insan görmekten korkuyorum. Bakıp da görmediğimiz öyle çok güzellik var ki, görmeye çalışmak için didinirken aslında sadece bakıyor olduğumuzu anlıyorum. Bir kediyi sevmenin verdiği duyguyla beslenebiliyorken, kaosla beslenmeye alıştırıldık. Her şeyin kursağımızda kalmasına alıştırıldık. Normal olmayan şeyleri normalleştirmelerine alıştık. İtiraz etmek zûl geliyor. Kendime yakıştıramadığım çok şeyi yapıyorum. Yapmasam da bildiklerimi susuyorum. Kıyaslama yapamayacak kadar suç teşkil ediyor her ikisi de. Mecbur bıraktıkları şey ne yazık ki yalnızca bana ait değil. Gelecek ya da çocuklarımızın geleceği için susuyoruz. Arkada bırakacaklarımız bizim için değerli. Onlar kadar acımasız olamıyoruz. Yatırım yapmadık çünkü hiç. Kalbini temiz tutmak ne kadar da zorlaştı. Önceden kötü olmak vicdanen rahatsız ederdi. Bir kalp kırdığımızda gece uyuyamazdık. Şimdi hak ettiğini hak edene vermezsek rahat uyuyamaz olduk. Nezaket falan rahmetli oldu. Anlaşmak eskiden neden kolaydı. Şimdi neden bu kadar zor? Çok kolay bir soru bana göre. Çünkü bencilleştik. Çıkarları için yaşayan insanların arasında kala kala bencil olmayı öğrendik. Hatta kendi çıkarımızı nasıl sağlarız diye de düşünmeye başladık. Kimse ben böyle değilim demesin. Okurken kendinizi sınadığınızı biliyorum. Yeter ki kendinize itiraf edin. En azından kendiniz adına bir farkındalığınız olsun. Her şeyi eski haline geri getiremeyiz belki ama nasıl bu kadar sardıysa toplumumuzu bu kara duman dağıtmanın da bir yolunu bulabiliriz hep birlikte.Biz koyun değiliz. Sürünün peşinden gitmek zorunda değiliz. Kendimize gelmeliyiz. Bireysel olmayı öğrenirsek, tek başımıza dik durmayı bilirsek, toplumsal olarak da ayağa kalkacağız. 29/05/23
··
1 artı 1'leme
·
1.302 görüntüleme
Emre Bulut okurunun profil resmi
Kitabını bekleyeceğim. 😇🙏🏾
Remziye Baytar okurunun profil resmi
Yazıyı okuduktan sonra mesaj yazacaktm olmayınca buraya geri döndüm 😊 Düşüncenize sağlık. Yazıyı çok beğendim butonu olsa keşke 💜👏🏻
Kübra Öznur ÇELİK okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim ☺️ çok mutlu oldum butonu da olsa keşke 😇
1 sonraki yanıtı göster
dilek okurunun profil resmi
👏👏👏👏👏👏👏 umut insallah hic bitmez..
Fatma Biçen okurunun profil resmi
Ne kadar Güzel Dile Getirmissiniz.Kaleminizi konuşturmussunuz.👍👍👍
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.