Canevimden baktım sana İstanbul!
Rüzgârların anamın duası kadar serin.
Beyaz şamdanlar gibi yükseliyordu
İnce kalem kalem minarelerin.
Bir sabah vapurlar alıp getirdi beni
Güneşteydi rengi narın.
Şadırvan şadırvan aktı içime
Bir güneş yüzlü melek gördüm ki cihan onun aynıdır
O kara sümbülleri aşıklarının ahıdır
O nazlı servi parlayan bir ay gibi karalar giyinmiş
Sanki güzellikte Frenk ülkesinin padişahıdır
Zünnarın düğümüne gönül bağlamayan kimse iman ehli olamaz
O aşıkların yoldan çıkmışıdır
Gamzesinin öldürdüğüne dudakları canlar verir
Galiba o can bahşedicinin yolu İsa’nın dinidir
Ey Avnî! Sevgilinin sana ram olacağını sanma
Sen İstanbul padişahısın o Galata’nın şahıdır