Aslında dikkatle okunduğunda, Mehmet Âkif’in ilk şiirlerinden itibaren kötümser bir hava vardır. Şair, sadece okuyucularını iyimserliğe sevketmeye çalışmaz, adeta yazdıklarıyla kendi kötümserliğini de silmeye gayret eder. Bu onun kendisine verdiği bir görevdir. Bu son yıllarında ise, yukarıda belirtilen sebeplerle birleşince, eski kötümserlik iyimserliğin yerini almaya başlamıştır.