İskender Pala eseri ne söylenirse az kalır hele ki konusu göz önüne alınırsa. Kitap, Hz.Yusuf hikayesi ile başlıyor. Hz.Yusuf Mısır'a köle olarak getirilmiş pazarda satılacaktır. Herkes ona sandık sandık mücevher, çuval çuval misk, top top kumaşlar ile paha biçerken; beli iki büklüm bir ninecik yaşlı gözlerimin emeği dediği 99.999 ilmekten oluşan bir kelep ip ile talip olmak ister. Bunca hazinenin arasında bir keleple mi Yusuf'a talipsin diyen muhafıza ise: "Ben de biliyorum Yusuf'u bununla alamayacağımı ancak elimden gelen budur. Maksadım odur ki beni de onun talipleri arasına yazsınlar, o da Yusuf'a müşterisiydi desinler. Ben müşteri olayım da belki de alıveririm." Der.. Yani kitap 99.999 kelimeden oluşuyor ne kadar ince bir düşünce. Kitap Hz. İbrahim le birlikte kuyuya atılan bülbülle devam ediyor ve efendimizin hayatını bir bülbülün gözünden okuyoruz. 40 bölümde 40 ayrı şarkı. Her bölümde bir sahabeye ithaf edilmiş. Aslında tam bir roman havasında yazılmış siyer kitabı. Mekke'dr diri diri gömülen kız çocukları... Ahh o çocukların çığlıkları, analarının yetememesi... Bunlardan sonra peygamber efendimizin tecellisi. Çoğu yerde gözlerim dolu dolu okudum. Peygamber efendimizin çektiği sıkıntıları, merhameti, hoşgörüsü ve ne olursa olsun ona kötülük yapanları affetmesi.Ahh ne söylesem az gelir. Sadece okunmakla kalmayıp ahlakını, merhametini, çocuklara ve insanlara sevgisini, eşlere nasıl davranması gerektiği gibi daha birçok konuda rehber olan peygamberimizin hayatını örnek alıp yaşamak gayesiyle inşallah.

Bülbülün Kırk Şarkısıİskender Pala · Kapı Yayınları · 202010,4bin okunma

·

163 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitap Bilişim