Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkes bir Mansur yada Zehra olsa vatan nasıl bir yer olurdu?
Merhaba herkese. 1886 yılında Mizan gazetesini yayınlaması sebebiyle adı Mizancı Murat olarak da geçen Mehmet Murat'ın ilk ve tek romanı olan bu eserle geldim bu defa karşınıza. Kitap hakkında yazmaya başlamadan önce yazar hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Yazarımız Tanzimat ve II. Meşrutiyet döneminin önemli düşünce insani ve yazarları arasında yer almakta. Özellikle II. Meşrutiyetin ilanı için jön Türklerle beraber hareket etmiş ancak bir müddet sonra Jön Türklerle aynı fikirde olmadığı için onlardan ayrılıp muhalefet etmiştir. Yazarın düşünce yapısı Osmanlıcılık ve İslamcılık üzerine sekillenmistir. Ancak inanılmaz derece eğitim düşkünü, Osmanlı'nın ve toplumun batıdan gelecek fen ve ilimle harmanlanarak daha müreffeh bir yapıya kavuşacağını düşünmektedir. Zaten Türklere ve Osmanlılara pek çok açıdan muazzam bir gözle baktığını kitabını okurken bile hissedebiliyorsunuz. Ancak bu bakış gayet objektif ve hataları kusurları da görebilecek kadar aydın, bu kusurların telafisini de düşünecek kadar kapsamlı. Simdi gelelim kitaba. Kitapta baş karakterler Mansur ve Zehra adında guzel ahlaklı, çalışkan, zeki, liyakat iffet onur sahibi , vatan millet sevdalısı iki genç.( Her gencin okuyup kesinlikle onlardaki meziyetleri kendine örnek alması gerekmekte. ) Bu iki genç vatan sevdası uğruna edindikleri tüm bilgi ve birikimi Hakkı ve halkı, vatan menfaati ve manevi degerleri gözeterek tamamen toplum yararı için kullanmaktadirlar ancak etrafları öyle bir ateş çemberi ile sarılıdır ki bu liyakatten yoksun ahlaki çöküntü içinde olan yine de kendilerini hakkı gözeten insanlar olarak tanımlamaktan geri kalmayan "cahiller" topluluğu içinde yaptıkları her hareket "turfa" yani "tuhaf ve abes" karşılanmaktadır. O derece ki bazıları içten içe haklı olduğunu bilseler bile yine de Mansur Bey'e deli gözüyle bakmaktadır. İşte bu şartlar ve ahval altında kalbi yüce meziyetlerle dolup taşan ve gittiği yolu iyi bilen Mansur Bey'in harika öyküsünden oluşmaktadır kitap. Hem Mansur bey'in onurlu mucadelesini hem de dönemin yozlasmalarini, günümüzde bile güncelliğini koruyan ahlaki çöküntüyu mükemmel tasvir eden bu kitap bence okunması gereken en temel eserler arasında olmalıdır. Hani hep "Beyaz Zambaklar Ülkesi" ni okumalı her Türk diyoruz ya, onu da okumuş biri olarak söylüyorum ki bizim toplumsal ve manevi değerlerimiz göz önüne alınırsa " Turfanda mi yoksa turfa mi?" eserinin kesinlikle daha çok okunması ve her kitaplıkta bulunması lazim. Kitaptan her Müslüman ve Türk'ün vatan sevdalısı her insanin alacağı harika dersler var. Okurken hem manevi anlamda hem de milli anlamda neler yapmamız gerektiğini ve Osmanlidan gelen bir nesil olarak Atatürk 'un de dediği gibi muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımizdaki asıl kanda mevcut olduğunu bir kez daha okumuş olacaksınız. Kitabın çok tavsiye edilen kitaplar arasında olmaması dikkatimi çekti. Ve zannımca milli ve manevi duyguları, Osmanlıcılık ve İslamcılık çerçevesinde ele alınmış olması ile 2. Abdulhamid Han'ı yuceltmesi sebebiyle bir kesmin işine gelmediği için böyle sümen altı edilmiş olduğunu düşünmekteyim. Sizler de okuyun ve neler düşündüğünüzü benimle paylaşın. Hepinize selamlar ...
Turfanda mı Yoksa Turfa mı?
Turfanda mı Yoksa Turfa mı?Mizancı Mehmed Murad · Kapı Yayınları · 20131,681 okunma
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.