Cüceler, devler, havada asılı duran ada ve atların yönettiği bir ülke...
Genellikle çocuk kitabı olarak bilinen Gulliver'in Gezileri bir İngiliz edebiyatı klasiğidir. Politik ve sosyal eleştirileriyle dünya edebiyatında büyük bir edebi değere sahip olmuştur. Bu eseri, bu denli önemli kılan zamanın toplumsal, siyasal ve dinsel kurumlarına yöneltilmiş çok sert bir eleştiri ve taşlamanın edebiyata en iyi yedirildiği metinlerden birisi olması gerçeğidir. Yergi ustalarından Swift’in mizahi ve çarpıcı anlatımı ve de eserde kullanmış olduğu metaforlar karşısında etkilenmemek elde değil. Bu eser, kurgusal bir karakter olan Lemuel Gulliver’in fantastik yolculuklarını anlatıyor. Kitap dört bölümden oluşuyor. Her bir bölümde farklı düşsel serüvenler anlatılmaktadır. Eserde Lilliputlar (minik insanlar), Brobdingnaglar (dev insanlar), Laputa (bilime ve matematiğe aşırı derecede bağımlı haliyle zihinsel olarak meşgul olan insanların yaşadığı uçan bir ada şeklinde tasvir edilen bir ülkeyi temsil eder) ve Houyhnhnm (akıllı, mantıklı ve merhametli varlıklar-Swift’e göre insanların yerine geçen ideal bir ırk-) metaforları yer almaktadır. Bu metaforlar, Swift'in döneminin toplumsal ve siyasi sorunlarını eleştirel bir şekilde incelemesine yardımcı olurken aynı zamanda okuyucuya derinlemesine düşünme ve sorgulama fırsatı sunmuştur. Aslında yazar bizlere, insanların güç, iktidar, ahlâk ve zaaflarını anlamamız için bir perspektif sunuyor.
Ben kitabı çok beğendim, okurken de çok keyif aldım. Çevirmen İrfan Şahinbaş’ın ön sözüyle kitabı okurken zihnimde yapılandırmam daha kolay oldu. 1726 yılında tamamlanıp yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen aslında bugünde hâlâ var olan mevcut düzene, topluma, insana yapılmış bir evrensel eleştiri görmekteyiz bu eserde. Eserin bu denli günümüzde okunan ve incelenen bir metin olması bundan olsa gerek :).
Keyifli okumalar. :)
Jonathan Swift
·
310 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.