Kaderini SevYazar kitapta edebiyat,felsefe, psikoloji, kişisel gelişim konularında çok başarılı dil kullanıyor. Kullandığı sözlerinin ardından usulca sürüklüyor. Kitabın her yaprağını çevirdiğinde zihninizde bir ışık yanıyor. İyi ki okudum dediğim kitaplar arasında adını altın harflerle yazdırdı.
Genel olarak yazar aynı yıllarda hayatlarını zengin topraklar üzerine birşeyler yetiştirmeye adamış insanların kurgusal olarak biraraya getirilmesi ile zihin ve fikir dünyamıza çeşitli sorular yönelterek düşünme eylemini idrak etmemizi saglamayi amaçlıyor. Zengin topraklar uzerinde birşeyler yetiştirmek dediysem kitaptaki karakterlerin hiçbirisi tarım işiyle uğraşıyor. Kitap içeriğinde "Toprak ne kadar zengin olursa orada birşey yetistirmemende o kadar affedilemez olur." şeklinde bir söz üzerine bu betimlemeyi yapıyorum. Zengin topraklar verimli ürünleri hakeder.
Doktor Breuer bir hasta tedavi etmeyi amaçlarken kendi hastalığının farkına varır.bu hastalık dediği şeyin bir aldatmacadan ibaret olduğu aşikardır. Breuer'un zihninde oluşan aldatmaca birçok kişinin hayatında mevcuttur. Yeni bir araba alırsın aklın alamadıgında kalır. Çok güzel bir işe girersin. Başka işler sana daha cazip gelir. Bir insani ilişkisi kurarsın arkadaşının iyi huylarından çok kötü huylarını görürsün. Bu zihnin paradoksudur. Bu paradoksun tanımını "Arzu edilenden ziyade arzu etmeye aşığız." diyerek ifade ediyor yazar. Bu paradokstan çıkmanın bir yolu vardır: "KADERİNİ SEV."
Peki kaderini nasıl seveceksin diye bir soru gelirse zihnine "önce zorunlu olanı iste. Sonra istenileni sev." diyerek çok güzel bir yol göstermiştir yazar. İnsanlar bir çok şeyi sever ama iş kendini sevmeye, kendine özen göstermeye gelince o kadar itinalı davranmaz ne yazıktır ki.
Bunların yanında "Yaşamını tamamlayabildin mi" sorusu zihnimi defalarca meşgul etti. Bu soruyu her okuduğumda Ataol Behramoğlu'nun yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var isimli şiiri geldi aklıma.
"Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına "
Yaşlandığımın farkına vardığımda birçok insanı tanımış ve hayatlarına katkı sağlamış, birçok kitap okumuş, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kentleri görmüş, büyük yaşamış, büyük kavgalar etmiş, en önemlisi yaşamını tamamlayabilmis ve yaşamından zevk almış birisi olmak ümidiyle...