Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
*Aşk bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir.* Ben ne yaptım? Nasıl bu güzelim kalemi ve yazıcılığı 27 yaşıma kadar okumadan gelebildim. Sinirlendim, kendim de dahil tüm bu tüketim çılgınlığı içindeki çağa. Livaneli o kadar çok her yerdeydi ve herkesteydi ki okumadığım halde tüm kitaplarına aşina gibi oldum ve bu kitaplara hiç bir merak duyamadım. Şimdi işte bunun pişmanlığı doldu içime. Kardeşimin hikayesi, başlarda bana polisiye bir kitap okumaya başladığımı düşündürtmüştü. Arzu Kahraman cinayeti ile giriş yapıp gazeteci kız ve ikiz kardeş Mehmet ile devam eden bu roman sürükleyici bir biçimde, sizi son sayfaya kadar -aynı gazeteci kızın gidip gidip merakına yenik düşüp geri gelmesi gibi- kitabı bırakıp az sonra yeniden elinize alıp ‘şu bölümüde okuyayım, tamam şimdi Mehmet’in hikayesini anlayacağım’ diye merak içinde yuvarlayacak. Polisiye bir kitap okuyacağımı sanmıştım dedim ya işte aslında tam olarak *aşk bir uçurumun kıyısında gözü bağlı yürümektir* cümlesinin özeti olarak aşkın ne kadar tehlikeli olabileceğini anlattı bize Livaneli Bey bu kitapla. Aynı zamanda da bir alt metin olarak unutmak üzerine durulmuştur.(bkn: İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.) Ahmet ve Mehmet, ikiz kardeşler. Ahmet sakin, ağır başlı kendi sınırlarından dışarı çıkmayan biriyken, Mehmet tam tersi, çılgın, gözü pek. Zaten bu yüzden değil mi Mehmet onca olayı yaşamışken Ahmet’in Podima’da inzivaya çekilmiş olması? Şimdi burada Ahmet ve Mehmet için bir sürü şeyler daha yazardım ama sizi muhteşem bir ters köşeli sondan neden mahrum bırakayım değil mi? İyi okumalar.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,7bin okunma
··
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.