Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

841 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
102 günde okudu
Yirminci Yüzyılın Üç Büyük Romanından Biri: Ulysses
Ulysses adını Homeros'un ünlü destanlarından Odysseia'nın latincesinden almıştır ve destan ve roman arasında karakterler açısından benzerlikler bulunur. Romanın kahramanlarından Leopold Bloom Odysseus ile, Molly Bloom Penelope ile ve Stephen Dedalus da Telemakhos ile benzeştirilmiştir.(1) Roman Dublin’de bir tek günde geçer, Nora Barnacle'ı sevdiğini anladığı gün olan 16 Haziran 1904 gününde. Bu nedenle 16 Haziran Dublin’de “Bloom’s Day” olarak festival ile kutlanır. Öğrenci Stephen Dedalus ile serbest çalışan Yahudi asıllı bir reklam toplayıcısı olan Leopold Bloom'un karşılaş(tırıl)maları. Ancak asıl anlatılan, bu iki kişinin bireysel kimliklerini aşan daha büyük bir gerçeğin parçası olduklarıdır: Stephen "sanatsal" doğanın, Bloom ise "bilimsel" doğanın temsilcileridir. Öte yandan, bu iki dışlanmış kişilik, hem Joyce hem de birbirleri için de özel bir öneme sahiptirler. Stephen, Joyce'un gençliğinin, Bloom ise olgunluğunun yansımalarıdır; Bloom, Stephen'ın, deyim yerindeyse, "manevi babası"dır. Ama kitabın edebiyat açısından asıl önemi, çatısının Homeros'un destanı Odysseia ile simgesel koşutluğundan ve Joyce'un kullandığı değişik teknik ve biçemlerden, özellikle de 18. ve son bölümde Bloom'un karısı Molly'nin düşüncelerinin yansıtıldığı "bilinç akışı"ndan gelir. (2) 1920 yılındaki yapılan ilk baskısı Joyce’un göz rahatsızlığından ve dizgicilerin Fransız olmasından dolayı Yanlışlıklarla doludur. Joyce’un göz rahatsızlığın tanısı üveittir, buna bağlı olarak 8 kez ameliyat da olmuştur. Bazı resimlerde bir gözü kapalı olarak çıkmasının nedeni budur. Joyce da romanın kahramanı Stephen Dedalus gibi Tıp Fakültesi’ni yarıda bırakmıştır. Yazar ölüm döşeğindeki son sözü Ulysses’e ithafen “Kimse de mi anlamamış?” olduğu rivayet edilir. Oğuz Atay’ın da benzer yazım teknikleriyle ve “Destan” biçiminde yazdığı Tutunamayanlar’da Ulysses’le akademik makale konusu olmuş benzerlikler bulunmaktadır.(3-4) Roman, Bloom ve Dedalus'un paralel hikayelerini takip ederken, onların iç düşüncelerini, rüyalarını, anılarını ve günlük yaşamlarını ayrıntılı bir şekilde aktarır. "Ulysses", İlyada destanındaki Odysseus'un (Ulysses) maceralarına göndermeler yapar. Roman, modern bir epik olarak kabul edilir ve her karakterin farklı bir bölümde anlatıcılık rolünü üstlendiği karmaşık bir anlatım tekniği kullanır. Roman, çeşitli konuları ele alır, cinsellik, kimlik, dil, din, politika gibi çeşitli temaları keşfeder ve ayrıca çağdaş Dublin'in sosyal ve kültürel atmosferini detaylı bir şekilde tasvir eder. Stephen Dedalus, genç bir sanatçı ve öğretmendir, ancak aynı zamanda tıp eğitimi de almaktadır. Roman boyunca, Stephen'ın tıp öğrencisi olarak aldığı eğitim ve bu alanda yaşadığı deneyimler hakkında bazı ipuçları verilir. "Sanatçının Gençlik Portresi"nde Stephen Dedalus'un çocukluk, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemleri ele alınır. Roman, Joyce'un kendi gençlik deneyimlerine dayanır ve büyüme, kimlik arayışı ve sanatçının rolü gibi temaları derinlemesine inceler. Stephen Dedalus'un karakter gelişimi, "Ulysses" romanında da devam eder ve daha geniş bir bağlama yerleştirilir. Ulysses’de Stephen Dedalus'un tıp öğrencisi olması, onun bilimsel ve rasyonel düşüncenin yanı sıra sanatsal ve entelektüel arayışlarına da bir denge getirir. Tıp eğitimi, Stephen'ın karakterinin derinliklerine ve iç dünyasına ek bir boyut katar. KİTABIN ÖZETİ (Olay Örgüsü): Sanat filmlerinde nasıl spoiler vermek mübahsa yüksek edebiyat eserlerinde de bu kural geçerlidir. Kitap, Stephen'ın tıp öğrencisi Buck Mulligan ve İngiliz arkadaşı Haines ile birlikte yaşadığı Martello kulesinde sabah 8:00'de başlar. (Kule Babil Kulesi’ne bir göndermedir, ki redaktör Enis Batur bu detayı önsözünde uzunca işlemektedir.) Stephen Dedalus kahvaltısını eder ve (bu sırada Buck Mulligan tarafından aşağılanır) yola çıkarlar. Bir erkek okulunda öğretmenlik yaptıktan sonra Stephen, cahil ve Yahudi aleyhtarı müdür Bay Deasy'den maaşını alır, "bir ingilizin en gurur duyduğu söz benim kimseye borcum yok sözüdür" lafı ile aşağılanır. Daha sonra Stephen, düşüncelere dalıp sahilde dolaşır. Aynı sabah, Bloom yatakta kalan Molly'ye kahvaltı ve posta getirir; konser tur yöneticisi Blazes Boylan, o öğleden sonra 4:00'te onu görecek. Bloom, yasadışı yazışmaları olduğu bir kadından bir mektup almak için postaneye ve ardından Molly için losyon sipariş etmek üzere eczacıya gider. 11:00'de Bloom, Paddy Dignam'ın cenazesine Simon Dedalus, Martin Cunningham ve Jack Power ile birlikte katılır. Bloom, bir reklamın yerleşimini görüşmek için bir gazete bürosuna gider. Bloom bir süre Dublin'de dolaşır ve Mina Purefoy'un doğumda olduğundan bahseden Bayan Breen ile sohbet etmek için durur. Daha sonra bir barda peynirli sandviç ile bir kadeh şarap içere. Daha sonra Ulusal Kütüphane'ye giderken Boylan'ı görür ve Ulusal Müze'ye girer. 14:00 Stephen ve Bloom Ulusal Kütüphanede saçma bir konuyu Shakespeare ile bağlantılandırmaya çalışıp “edebiyat geyiği” yaparlar. Buck ortaya çıkar, Stephen ve Buck bir bara gitmek için oradan ayrılırlar. 16:00 Dedalus ve Bloom bir daha karşılaşırlar. 17:00 Leopold kendisine attığı mektubu alır ve bir bara girip okumaya başlar. 17:30 Sahile gider, oradaki iki çıtır liseli hatunu seyretmeye başlar. Simon ve Matt Lenehan, Ormond Hotel'in barında buluşurlar ve daha sonra Boylan gelir. Bloom, büyük ölçüde Yahudiliği nedeniyle acımasızca alay konusu edilir. Kendini savunur ve Cunningham onu bardan dışarı atar. Stephen birkaç arkadaşını bulup onlara katılır ve başka bir bara giderler. Bar kapandıktan sonra Stephen ve bir arkadaşı Bella Cohen'in genelevine gider. Bloom Stephan’ı orada bulur. Şimdiye kadar çok sarhoş olan Stephen bir avizeyi kırar ve Bella polisi aramakla tehdit ederken, dışarı fırlar ve onu yere düşüren bir İngiliz askeriyle münakaşaya girer. Bloom, Stephen'ı yemek ve sohbet için bir taksici barınağına götürür ve sonra, gece yarısından çok sonra, ikisi Bloom'un evine gider. Orada Bloom sıcak kakao yapar ve konuşurlar. Bloom, Stephen'a gece kalmasını önerdiğinde, Stephen reddeder ve Bloom onu dışarı çıkarır. Bloom daha sonra Molly ile yatağa gider; ona gününü anlatır ve yatakta kahvaltı ister. Görüldüğü gibi kitap incir çekirdeğini doldurmayacak olaylarla doludur. Ancak hayat da böyle değil midir? Bu kitap bir yüksek edebiyat ürünüdür, konusunun akıcılığı veya kurgunun heyecanı duygusu için okunmaz. Yazar da kitabı kurgusundaki hikayesinden ziyade puzzle gibi donattığı referanslara ağırlık vermiş, dinsel, edebi, etimolojik ve tarihsel referanslarla dolu bir kitap olup çıkmış karşımıza. Hepsine yetişmek elbette yoruyor. Okuyabilmek için biraz sabır ve kararlılık gerekir. Meraklısı çevirmeninin tuttuğu notlardan müteşekkil Ulysses Sözlüğü” ile okumayı tercih edebilir. REFERANSLAR 1. tr.wikipedia.org/wiki/Ulysses_(roman) 2. kitap.yazarokur.com/ulysses 3. turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20E... 4. researchgate.net/profile/Serdar-...'DA_BILINC_AKISI_TEKNIGI/links/5da9c614299bf111d4be52ba/THE-NOVELS-ULYSSES-AND-TUTUNAMAYANLAR-IN-POINT-OF-STREAM-OF-CONSCIOUSNESS-TECHNIQUE-ULYSSES-ve-TUTUNAMAYANLARDA-BILINC-AKISI-TEKNIGI.pdf
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Yapı Kredi Yayınları · 20231,068 okunma
·
245 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.