Gönderi

112 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın başında "iyimserlik felsefesine karşı" yazıldığını söyleyen bir açıklama vardı. Biraz gerildim bunu görünce çünkü felsefi okumaları hiç beceremiyorum. Benim için elma armut gibi elle tutulur gözle görülür şeyler olmalı. Soyut bir şey anlatılacaksa da yine somut bir şeyle bağdaştırılıp o şekilde anlatılmalı. Korktuğum gibi değildi kitap. Durmadan gelişen değişen olaylar ve bunların sadece ana gövdesinin anlatılması beni nasıl bu kadar içine dahit etti anlamıyorum. Kandırılması kolay bir okuyucu olsam gerek. Napayım güzeldi oradan oraya koşturmak. İyimserlik felsefesine karşı çıkmayı baştan okudum dedim ya. Kimi zaman bunu yapma şekli komiğime gitti. Bu felsefenin savunucularına küçümseyici bir sinir besliyor gibiydi Voltaire. "Olum insanlar şişleniyor lan ne iyimserliği?" demiş gibi hissettim okurken. Diyar diyar gezmek çok güzeldi. Hele bir de son durak İstanbul olunca çokça keyiflendim. Kitap boyunca "kötülükler vardır" şeklinde ilerledik ve bunları çok da yorumlamaya olanak vermeden direkt anlattı. Son kısım öncesiyle bağını tamamen koparmasa da yeni bir konuya geçiş yaptı. Bir son olmaktan ziyade ilgilisi için yeni bir düşünme alanı ya da Voltaire'in bu konudaki düşüncelerini okumak için bir merak uyandırıcıydı. Ben onlardan biri miyim? Idk.
Candide
CandideVoltaire · Oda Yayınları · 20175.1k okunma
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.