Ona göre, tarihyazımı sadece imparatorluklar, hükümdarlar ve onların yaptığı kamusal işlerle ilgileniyordu. Böylesi bir tarihsel temsilde, herhangi bir yazarın yaratıcı bir çalışmasına yer olamazdı. Dobra dobra serzenişte bulunuyor, "Tarihinizi alın da başınıza çalın" diyordu.