ABD Ordusu psikoloğu Yarbay Dave Grossman On Killing [Öldürmek Üzerine] adlı kitabında, neden insanların birçoğunun öldürmede tereddüt ettiğini açıklıyor. II. Dünya Savaş'ında ABD ordusu tarihçisi S. L. A. Marshall doğrudan cepheden dönen askerlerle söyleşi yapmış ve askerlerin çoğunun düşmana ateş etmediğini fark etmiş. Buna Marshall da şaşırmış. Askerlerin sadece %15 ile %20'si gerçekten düşmana ateş ediyormuş. Askerlerin çoğu ya düşmanın kafa hizasının üzerinde bir yere ateş ediyormuş ya da hiç etmiyormuş.
Poz veriyorlardı diye açıklıyor Grossman, savaşıyor
gibi yapıyorlardı fakat aslında düşmanı öldürmek için uğraşmıyorlardı. Grossman birçok savaştan kanıt sunarak bu poz verme
davranışının tarih boyunca gerçekleştiğine dikkat çekiyor. İnsanların öldürmeye karşı doğuştan gelen biyolojik bir direnci olduğunu
iddia ediyor. Hayvanlar aleminde, öldürücü yeteneklere sahip hayvanlar türler arası mücadeleleri öldürücü olmayan şekillerde çözmeye çalışır. Bu mücadelelerde ölümler gerçekleşiyor, ancak genelde önce hayvanlardan biri boyun eğiyor. Çünkü asıl nokta öldürmek
değil, hakimiyet. Bununla birlikte insanların doğuştan gelen öldürme karşıtı dirençleri psikolojik şartlanmalarla, otorite baskısıyla, öldürme sorumluluğunun dağılımıyla, düşmanı insandışılaştırmayla ya da öldürme eylemine yönelik artan psikolojik mesafeyle aşılabilir.