Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

512 syf.
·
Puan vermedi
Derdi olanın öfkesi olur.
“Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölürken yıkanmazdık.” Bu güzel sözü söyleyen; güzel bir adamın kitabı olan Çile, Necip Fazıl Kısakürek’in konulara göre bölümlere ayrılmış şiirlerinden oluşmaktaydı. Ve toplam on altı bölüm bulunmaktadır. •İlk bölümde üstadın şiirlerinin kaynağı ve neden şair olduğu ile ilgili sorulara cevap vermektedir. •İkinci bölümde, Allah sevgisi ve bağlılığı ile alakalı şiirler bulunmaktadır. Hatta kitabın adını taşıyan ‘Çile’ adlı şiir de bu kategoridedir. Birkaç mısra da buraya bırakmak isterim. “Pencere koştum: Kızıl kıyamet! Dedikleri çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı.” •Üçüncü kısım da ise insan benliği ile alakalıydı. Ruhun temizliği, dinginliği ahlak ve peygamber efendimiz adına yazılan şiirler bulunmaktaydı. Bir sonraki bölümde ise üstad ölümü ele almıştı. Ecelin gelip kapıya çattığının habercisiydi sanki. •Beşinci bölümün temel konusu ise şehirlerdi. Ki Necip Fazıl, İstanbul’a olan sevgisini anlatan birçok şiiri vardı. Ama her şeyden önemlisi, kendisini Kaldırımlar adlı şiiri ile tanımış olarak bu meşhur şiiri ise Şehirler kategorisinde yer alıyordu. “Kaldırımlar, çilekeş yalnızlığın annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.” •Bir sonraki bölümde ise Necip Fazıl Kısakürek doğanın, tabiatın ayrıcalık ve eşsizliğinden bahsedip, azgın dalgaların; sert rüzgârların, ağaçlarda savrulan yaprakların dili olmuştur. Yedinci bölümde ise kadınlardan bahsedilmiş. Ama genel olarak iki mısralık sözler demek daha uygun olur o bölüm için. İki satırlık mısraların içinde de direk ‘kadın’ ifadesi geçiyordu, oradaki anlamı kelimelerin gölgesinden bizler çıkarıyorduk. “Kadından kendisinde olmayanı isteriz; Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz…” •Sekizinci bölümün ana teması ‘korku’ idi. Korkunun bin bir çeşidi vardır. Karanlıktan, ölümden, yalnızlıktan, ihanetten, yalandan korkmak gibi mesela… Ama burada anlatılan asıl korku bence ölümdü. Ölüp, toprağın altında bir başına olmanın korkusu anlatılıyordu sanki dizeleri oluşturan kelimelerin arkasında. “Gün bitiyor şafakta, Biliyor, biliyorum: Tabut gıcırdamakta Ve hevesler damakta…” •Bir sonraki bölümde ise ‘Daüssıla’dan yani yurt özleminden bahsediliyordu. Farklı yurt özlemlerinden… Birine; bir anne kucağıdır yurt. Birine ise yaşadığı memleket, birine ise gurbetteyken kokusu burnunda tüten can şehri… Sana, bana, ona göre değişir. Tek bir ortak noktası ise herkes gönlünden bağlanmıştır can yurduna. Ve duyulan özlemler hep aynıdır. Acı bir şekilde, derin nefes aldığında koklamak istediğin kokunun burnunda tütüp; burun direğini sızlatmasıdır. “Hasretim, her tümseğin, her çatının ardında; Kelimenin üstünde, cümlelerin altında…” •Onuncu bölümde ise konumuz ‘Ukde’ başlığı altında toplanan şiirlerdi. Ki bilirsiniz ukdenin iki anlamı vardır. Bir düğüm anlamına gelirken birde içinde dert olan şey anlamına da gelmektedir. Bu başlığın kesinbir anlamı yoktu aslında. Şiirler her iki anlamı da barındırıyordu. Zamanın attığı düğümler ile şöhretin içinde geçirilen dertlere denk geliyordu. “Nedir zaman, nedir? Bir su mu, bir kuş mu? Nedir zaman, nedir? İniş mi, yokuş mu?” •Daha sonraki bölümlerde ise kahramanlık ve savaşlar gibi ülkemiz için önemli olaylar adına yazılmış şiirler bulunmakta. Kahraman dediğimde aklınızda bir sınırlandırma olmasın. Necip Fazıl Kısakürek geçmişin geçmişine giderek Yunus Emre’ye dayanana kadar kahramanlarını bizimle paylaşmıştır. “Rüzgâra bir oku ver ki, hırkandan; Geleyim, izine doğru arkandan; Bırakmam, tutmuşum artık yakandan, Medet ey dervişim, Yunus’um medet…” •Son bölüm var ki diğer tüm bölümlerden farklı. Necip Fazıl Kısakürek; bize şiiri anlatıyor. Hani bazı insanlar için şiir mısralardan oluşan ve herhangi bir anlam ifade etmeyen dörtlükler ya, sanki bu düşüncelerinize karşın gerçekleri anlatmak için yazılmış bir bölüm. “Şiirde baş unsur, fikirle hissin ara çizgisi üzerinde, duygulaşmış düşüncelerdir.” Çilesi olmayanların yüzüne tüküresim geliyor üstadım. Mekânın cennet, ruhun şâd olsun, Nur içinde yat. Tavsiye edilir nitelikte. Hayırlı Okumalar...
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 201821bin okunma
·
1.514 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.