Romanın distopik dünyasında totaliter bir merkezi parti yönetiminde korku, propaganda ve beyin yıkama ile halk ve yaşam manipüle edilmektedir. Büyük Birader, Düşünce Polisi aracılığıyla toplumu gözetmekte, zihinleri kontrol etmekte, insanları makineleştirilmiş kitlelere dönüştürmektedir. Roman geleceğin kabusunu, "yaşamın kaçınılmaz bir gerçek " gibi anlatmasıyla etkilidir.