Ölümün kendisinden değil, düşüncesinden korkarım. "
.
Günaydın
#peyamisafa okumayalı çok uzun zaman olmuştu ki Nisan ayı #terskarga önerilerinde görünce bunu bir işaret olarak algıladım ve hemen #bizinsanlar kitabını temin ettim. Ettim etmesine ama bir çırpıda okudum diyemem. Çünkü eski Türkçe bazı kelimelerin anlamı sayfa sonlarında yer alsada çoğu kelimenin anlamı yoktu ve sürekli internete bakma ihtiyacı hissettim bu da fazla zaman harcamayı beraberinde getiriyor. Bir #orkungalolar
değiliz bazen yazılanı anlatılmak isteneni ilk seferde anlayamıyoruz .Tavsiye edilen kitap zor olsa da okuyoruz vardır bir bildiği diye
Safa 'yı okumanın en güzel yanı karakterlerinin halet-i ruhiyesini kusursuz yansıtması bence
Mütareke yıllarında İstanbul'daki sosyal ilişkileri , #aile yapısını, #kadın #erkek ilişkilerini ele alan #roman , insanların iç dünyalarını,ikilemlerini gözler önüne seriyor.
Anadolu'nun milliyetçi ve muhafazakar düşünce yapısındaki bir erkekle batılı tarzda yetişen bir kadının milli mücadele yıllarındaki olaylara bakış açısını uzun uzun tasvir eden satırlar #materyalizm ve #idealizmin dönem insanındaki izdüşümünü anlatıyor.
Milliyetçilik, mandacılık , #sosyalizm gibi düşünce akımlarının devrin içerisindeki insanların yaşamlarına sirayet edişi neticesinde yaşamdaki en büyük gerçeğin #ölüm oluşu ile yüzleşiyor insanlar.
Karakterler üzerinden devre baktığımızda aşka ve dostluğa da bakıyoruz aslında ve de aşka yenik düşenler ile gücü ve dirayeti de sorguluyoruz tıpkı Vediayi sorguladığımız gibi .
.
"Belki aşk sevmek ve aldatmak korkusundan da doğar. "
.
Kitabın kapağını kapadığımda zihnimde aşktaki mağlup ve namağlup olan taraflar kimlerdir sorusu canlandı.
Aşık aşkı uğruna hayatını feda eden midir yoksa uğruna hayatta kalıp yaşamda bununda tadına vardım diyerek kalan ömrünü en iyi şekilde idame ettiren midir?
Sizce nedir ?