Hepimize mutlu sabahlar dileyerek başlayalım. Yol Ayrımı kitabıyla Kemal Tahir okuma serimizi de sonlandıracaktık ama daha sonradan çok aradığım ve bu yıl içerisinde arşivimize katılan ‘Notlar’ serisi elimize geçtiği andan itibaren bunları da sona dahil edelim ve okuyalım istedim. 1950 yılı evvelindeki şiirleri ve Ziya İlhan’a mektuplarını içeren bu kitabı anlatırken aynı zamanda Ziya İlhan’a da bakalım istiyorum çünkü merak ettik ve araştırdık kendisini de. Ziya İlhan (Zaimoğlu) 1912 yılında Üsküp’te doğup 1965 yılında İzmir'imizde vefat etmiş bir şairdir. Orijinal ismi Yusuf Ziya İlhan olarak geçmektedir. Duygu ve düşünce şairi olarak tanımlanır. Bir Ses İki Name (1931), Portakal Bahçeleri (1936), Memleket Havası (1946) ve Mevsim Yağmuru (1964) bulabildiğim eserleri. Kendisi hakkında kısaca böyle bir bilgi eklemek istedim. Kemal Tahir ise 1910 doğumlu. 1930’lu yıllarda da artık gençliğinin baharında yani çoğumuzun da olduğu yaşta. Özellikle 1931-1932-1933 yıllarında çok fazla şiire yöneliyor ve kendini de şair olarak tanımlıyor. Tabi sonradan kaleme aldığı romanlar ve kaliteleri de ortada. Ziya İlhan ise aynı zamanda onun yakın bir dostu ve onun da desteğiyle Geçit dergisinin hazırlıkları da bu sırada yapılıyor. İmkanım olursa onları da toparlayıp yayımlayacağım. Biraz da geçmişe yönelik gıybet yapalım istiyorum. Gençlik dönemlerinde tuttuğu şiir defterleri ve dostuyla olan mektuplaşmaları yanında bizleri burada Nazım Hikmet de bekliyor. Kemal Tahir’in romana yönelmesine karşı çıkıyor, onu bundan vazgeçirmek de istiyor ama daha evvel okuduğumuz Göl İnsanları (20.05.2023) romanından da bahsedelim, buradaki hikayelerden okuyunca o bile artık buna karşı çıkamıyor onun içindeki cevheri görüyor. Aynı zamanda burada işte harika romancı, muhteşem romanlar demiyoruz. Bu objektif olmaz. Mesela bizler alışmışız polisiye ya da bilim kurgu romanları okumaya, bunun dışında romanlar olunca biraz tabi haliyle beklentilerimiz de olunca farklı düşünebiliyoruz bazı hikayeler için. Burada hikaye özelinde değerlendirmeler anlattığı konu ve anlatım şeklinde düşünülmüştür onu da belirtelim. Özellikle yazdığı şiirlerin büyük çoğunluğuna hayran olduğumu da ekleyeyim. Öyle ki 60 sayfalık şiir kısmını adeta şarkı söyler gibi okuyarak geçirdim. Çok hoş şiirler vardı, tabii bu şiirler yazılış tarzı ile beni etkileyen şiirlerdi. Kendimize yönelik eleştirilerimizi de yaptığımızda şunu söyleyelim. Şiirler hakkında yorumlarım hep aynı oldu neredeyse. Çok fazla yorum yapamadığım (ressam tablosu yorumlayanlar gibi olamadığım) aşikar. Ancak mektupları bu kitaba benim açımdan daha fazla anlam katıyor. Çünkü yaşadığı dönemin ortamıyla ilgili düşüncemizi de şekillendirecek yazılar var. Sana uzatılan bu eli çekinmeden sıkabilirsin. Onda kir yok, nasır var, diyen Kemal Tahir’in bu kitabını hepimize tavsiye ediyor; iyi okumalar diliyorum..

Notlar/ 1950 Öncesi Şiirler -Ziya İlhan'a MektuplarKemal Tahir · BAĞLAM YAYINCILIK · 034 okunma

·

138 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak