Stefan Zweig'tan yine güzel bir kitap...Ana karakterimizin yaşadığı monoton hayatının onu dipsiz,donuk,hissiz bir yaşama sürüklemesinden yakınmasıyla yaşadığı ve bundan zevk aldığı olayları inceliyoruz. Son zamanlarda çevremden de gördüğüm kadarıyla aslında pek çoğumuzun ruhsal tahlili yapılmış. Kitabın konusunu kendimle bağdaştırdığım için açıkcası etkilendim. Yalnız karakterimiz yaşadığı (daha doğrusu yaşamadığı) bu hayattan kurtulmasının tek çaresinin kendisininde yaptığı gibi suç (hırsızlık,gece hayatı) işlemek olarak görüyor. Bence bu tek çare gibi görünen durumun aslı; aksiyon,adrenalin, "korku",heyecan gibi duyguları benliğimize yaşatmak. Bu duyguları suç işlerkende yaşayabiliriz fakat iliklerimize kadar hissedeceğimiz bu duyguları bence suç işlemeden de sanki çocukluğumuzdaymışız gibi yaptığımız türlü oyunlarda bulabiliriz. Benim genel olarak beğendiğim bir roman oldu.