aylardır sadece nöbet tutmanın verdiği çöküş, yazın bir türlü gelmemesi, türkiye cumhuriyeti gündemi, (bu liste baya uzun) içimi karartmışken dün akşam şöyle "merve canın mı sıkkın gel konuşalım, bi rahatla" diyecek kitap aradım. mesela iletişim yayınlarının böyle bir serisi var, serideki kitapları dinlemek ve okumak iyi gelmişti, tam olarak sohbet hissini vermişti yani.
bu kitabı sevdiğim bi hocanın paylaşımından sonra almıştım, rafta gözüme çarptı, sitedeki yorumlara da baktıktan sonra okumaya karar verdim.
bir noktadan sonra okumaya devam edemedim, bölüm sonu özetlerini okuyarak kitabı tamamladım. yazarın "üzüntü" duygusuna yaklaşımı ve kurtulma önerileri bana biraz sığ( doğru sıfat eminim bu değildir) geldi.
uzun süredir bilinçli farkındalık, meditasyon, beden zihin bütünlüğü, hastalıkların zihinsel kaynakları hakkında okuyorum ve çalışıyorum, beklenti ile okumaya başladım, beklentimin çok altındaydı ne yazık ki. bu kadar çok sevilmesine değil ama önerilmesine biraz şaşırdım( en azından günümüz için).
"bi rahatla" sohbetini yapmak için yanlış kitap seçmişim, fırına kek koyup sarı bezle konuşağım sonra @ 
1k Bursa Okuma Grubu nun temmuz kitabına başlayacağım.
·
215 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.