Gönderi

okumadan beğenmeyinn bunun için yazmadım çünkü
Yine­ de,­ Aydınlanmacı­ bir­ siyasal­ filozof­ olarak­ Mill,­ “uygarlığın­ ilerleyişi”nin­“zor­ yasası”nı­ gittikçe ­daha ­çok­ aşındırdığını ­düşünür;­bu­ durum­da,­“kadınların­ erkeklere­ olan ­bağımlılığı”­ilkesinin,­ne­denli­ köhne­ hâle­ geldiğini­ gözler­ önüne ­serecektir.­Tarihin­ bizlere­ sunduğu ­deneyim,­ aslen­ ve­ alenen­ “zor­ yasası”na­ öylesine­ dayanmaktır­ ki­ onun­ en ­açık ­tezahürü ­olan ­kölelik ­kurumunun,­ilk­ kez­ ve­ yalnızca­(Eski­ Yunan­ başta­ olmak ­üzere)­özgür ­devletlerde­ sorgulandığı ­görülecektir.­Tam­ bu ­noktada­ Mill,­Kilise’nin,­ “zor­ yasası”na ­karşı­ beyhude ­bir­ savaş ­vermiş­ olduğunu ve­ insanları,­hem­militan hem­de­galip/egemen zorun kullanımından­ feragate­ ikna­ edemediğini­ ifade­ eder.­ Şaşırtıcı­ bir ­şekilde,­Özgürlük Üstüne­ kitabıyla­ karşılaştırıldığında­ Kadınların Köleleştirilmesi’nde­ Mill,kilise’nin­ söz ­konusu­ iktidar­ ilişkilerinde­ sahip­ olduğu­ konuma­ ve­ Hristiyanlığın,­ var­ olan­ iktidar­ ilişkilerini­ onaylamaya­ eğilimli­ ahlak­ felsefesine ­değinmeyi­ tercih­ etmez.
··
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.