Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Gönderi
"İri Memeler ve Geniş Kalçalar"
2012 Nobel ödüllü Sevgili yazarımız Mo Yan, gerçek adı Guan Moye'dir. Kendisine "sakın konuşma" ve yahut "dilsiz" anlamına gelen Mo Yan mahlasını takmıştır. Bunun sebebi ise sık sık eserlerine gelen sansür, yasaklanma ve en çok korsan kitabı basılan çinli yazardır. Yazar kitabın da konu aldığı kültür devrimi sırasında çocukluğunu yaşamıştır.
Yazarımıın bir arkadaşı kitabın adını "jintong, Yunü/ Altın Oğlan Yeşim Kız" diye değiştirse kitabın kamu tarafından daha fazla kabul edilebileceğini önermiş fakat yazarımız 15 yıldan fazladır "İri memeler ve geniş kalçalar" olan kitabın adını değiştirme gereği duymamıştır. Bu konuda kendisini kutluyorum ayrıca isminden dolayı okumayı erteleyenler ya da istemeyenler kesinlikle bu kararından çabuk olarak vazgeçsinler 26 yıllık ömrü hayatımda bir eseri hiç bu kadar şiddetle önermemiştim. Gelelim eserimizin konusuna..
Roman 9 çocuklu bir anne olan 'Shangguan Lu'nun yaşadığı zorluklar üzerinden konu alınmış. Shangguan Lu kaynanasi kayinpederi ve kocası ile birlikte yaşayan erkek çocuk doğuramadığı için kaynanası ve kocası tarafından itelenen, türlü türlü işkenceler görmüş tam bir cefakar ana örneğidir. Öyle ki bu anamız bir erkek çocuk vermedi diye genital bölgesi sıcak bir demir parçası ile dağlanan, daha doğum yapar yapmaz orak tarlasına cehennemin alevine çalışmaya gönderilen erkek çocuk dünyaya getirmiyorsan bir hiçsin diye ötekileştiren bir kadınımız. Maalesef bunları okurken Çin-Türk kültüründe ne kadar da benzer yönlerimiz olduğunu dile getirmeden yapamayacağım. Shangguan Lu çin toplumunda kız çocuklarının küçük yaşlarda ayak bağlama geleneklerine kurban gitmiş bir karakter ayak bağlama geleneğinin amacı kadınlar prenses gibi yetiştirilip günlük işlerini cariyeler yapmalı kadın dediğin evde oturup nakış işlemeli çocuk doğurmalı mantığı ile yola çıkmış saçma sapan ilkel geleneklerden sadece biri fakat maalesef karakterimiz hiç de böyle şeyler yaşamamış aksine ne kadar zor iş varsa o ayaklarla işlemiştir. Gelelim bu anamızın çocuklarına 7 kız çocuğu olan bu kız çocuklarının isimlerinin tamamı erkek ismi Türkiye'de de böyle durumlara da şahit olmuşsunuzdur illa ki anamız aynı zamanda ikiz çocuklara hamile ve roman bu doğum sırasında başlıyor tahmin edeceğiniz üzere bu ikizlerden birisi erkek diğeri görme engelli bir kız çocuğu olarak dünyaya geliyor annesi bir kız daha doğurduktan sonra ona dönüp "hayatımda bir sen eksiktin" diyerek bu zavallı kıza romanın ona verdiği hayatı boyunca nasıl kötü bir hayat beklediğinin habercisi aynı zamanda öyle ki oğlan çocuğu olan shangguan jintong bu zavallı kardeşini annesinin sütünden dâhi mahrum ediyor burada bana romanın ana karakteri olan anamıza kutuplaşmamıza sebep oldu fazlasıyla oğluna ana sütü verirken kız çocuğuna lapa keçi sütü gibi şeylerle büyütüyor neyse gelelim romanın geri kalan kısmında yer yer bu altın çocuk diye nitelendirilen shangguan jintong'u anlatalım shangguan jintong kocaman bir çocuk olana kadar annesinin kanını kuruturcasına emen bir çocuk ödipus kompleksi olmakla birlikte meme fetişi de fazlasıyla var bu çocuğumuzda. Jintong ondan beklenilenin aksine çok sönük bir karakter ve asla kendini savunamadığı gibi ailesini de savunup koruyabilen bir yerlere gelebilen bir karakter değil yani oğlan çocuğu diye söylendiniz söylendiniz ortaya çıkan karakteri bu muydu ya diye hayal kırıklığına uğrattı fazlasıyla :) Gelelim romanın halk toplum sorunlarına. Çin toplumunun 1927-1950 yılında yaşadığı iç savaş fazlasıyla mevcut gerilla birlikleri toplumun yer yer feodalite kurması ve halka zarar vermesi tecavüzler yağmalamalar insan öldürmeler işkenceler aktarılıyor tabii bu olanların tümü bu ailemizin başından geçenler olarak aktarılır. Daha sonra Japonların Çin halkını istila ederek yaşadığı topraklardan uzaklaşmalarına ve türlü türlü hayat mücadelelerine şahit olmalarını aktarır. Romanın ilerleyen süreçlerinde ise Mao Zedung'un kültür devrimi niteliğinde halkı açlıktan sefalete sürüklemesine sebebiyet vermesi aktarılıyor. Kominist birlikler tarafından yönetilen halk açlıkla terbiye edilir ve büyük kayıplara sebep olur öyle ki romandaki anamız çocuklarını ve torunlarını doyurmak için değirmende çalışırken çaldığı tahılları yutar daha sonrasında kusarak onları ölmekten kurtarır. Bu eser beni fazlasıyla hirpaladi fazlasıyla etkiledi. Tek diyebileceğim şey herkes okumali gözüm kapalı herkese tavsiye ederim fakat doğru yer doğru zamanda sindire sindire okunmalık bir eser. Teşekkürler Mo Yan
·
184 görüntüleme
Öncelikle bu eser o kadar güzel dolu dolu bir eser ki ne yazacağımı ne diyeceğimi bilemedim fakat inceleme yazmadan da bırakabileceğim bir eser değildi gönül ister ki bu romanı okuyanlarla karşılıklı günlerce tartışalım anlatalım birbirimize bilgilerimizi aktaralım öyle bir eser bu o yüzden ne diyeceğimi bilemediğim bir eser de oldu..
Yaşam ve Ölüm Yorgunu kitabını okudum beğenmedim. Ama bir şans daha vermek istiyorum yazara
Onu okumadım fakat şans verebilirsiniz pişman olmazsınız
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.