Îlahî aşkın hikayesidir bu..
Samimi bir dostla Aşk üzerine konuşurken,konusu açılan ve benzer hisleri kalbimde duyarak bende ayrı bir merak uyandıran ,hep kulaktan dolma bilgilerle aşina olduğumuz ama iç yüzüne,inceliklerine vakıf olmadığımız bir aşkın hikayesi olan Yûsuf A.s ile Züleyha’nın
aşkı..
Sanırdım ki aşk köklü bir günah,azılı bir haram ve elde olmayan geri dönüşsüz bir hata..Taa ki bu kitabı kalbimdeki sızı ve aynı zamanda tezatlı ferahlık hissiyatıyla gözyaşları içinde okuyana kadar..
Yüce Yaratan Yüce Kitabında bu mevzuya yer vermişse eğer, bu Aşk ne şanlı ne şerefli ne mübarek şeymiş böyle meğer.Meğer beşeri sandığımız aşk,yarde gördüğümüz ışık,ruhtaki o ince sızı, bizleri Yaratana götüren bir yolmuş meşakkatli ve sancılı.
Sabır ile çile ile yana yana yürüdüğümüz aşk yolu,yaratılan her kişiye nasip olmayan;Rabbimizin bize verdiği büyük bir ikrammış meğer..
Bu kitap öyle şeylere vesile oldu,bana öyle güzel şeyler kattı,kalbime dair öyle büyük bir farkındalık oluşturdu ki..Nasıl mutluyum,nasıl anlatamam..
Nazan Bekiroğlu’nu okumaya hep niyetlenip ilk defa okuduğum eseri oldu.Yûsuf ile Züleyha aşkını yazıya döken çok fazla kalem var,biraz da araştırdım ama en samimi,hoşuma giden ve şiirsellik sevdiğim için seçtiğim kitap bu oldu.Masalsı bir anlatım ama tamamıyla saf gerçek.Dili ve kullandığı üslup bana biraz Sheakspeare tadında geldi hatta ama asla bir tutamam çünkü bu ne bir masal ne bir rivayet ne bir şehir efsanesi..Bu tamamen Rabbin kutsal kitabında bile bahsettiği kutsal,muazzam ve şüphesiz gerçek bir yaşanmışlık..
Hamurunda aşk olan bir insansanız,aşkın çileli,dikenli ve kahredici yollarında yürüyen bir yolcuysanız,ben aşka aşık,aşkı ararken Yaratan’a ulaşmayı arzulayan garip bir ahir zaman insanıyım diyorsanız,alın bu kitabı okuyun,duygularınızı perçinleyip yeni ufuklar açın kendinize..