Farkında olduğumuz, öyle kimselerle konuşulmayan konuların rahatça anlatıldığı ve sürükleyici bir kurgu ile elinizden düşürmeyeceğiniz bir kitap.Aklımız erdi ereli kendimizle kaldığımızda sorguladığımız, o içe dönük tandık konuşmaları görünce siz de mutlaka fark edeceksiniz aslında neyin anlatılmak istendiğini... İçimizdeki korkuları besledikçe içimizdeki zifiriyeti de beslemiş oluyoruz aslında ve eğer bizi ayakta tutan bu beden biz var oldukça çalışan bir sisteme sahipse(ki öyle) bu da bizim fabrikamız oluyor bir nevi...Bir çok spiritüelin dediği gibi “ne ile beslenirsen, ‘o’ olursun’”. Ve bizi diğer canlılardan ayıran o kadim şeyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz ya da ben öyle varsaymak istiyorum.O yüzden zihnimize de bedenimize de aldığımız her şeyi çok dikkatle seçme sorumluluğu da bize ait.Bu değerlendirme ile önemli bulduğum bir noktaya parmak basmak istedim, spoiler değildir. Ustaca ele alındığında, en zifiri çağlar bile bir aptalın anlayabileceği bir düzeyde anlatılabiliyormuş(görüyorsunuz).Kendi akıl süzgecini kullanmayı devreye sokmayan da kendi istediği içindir. Yoksa bunlar fark edilmeyecek gibi değil, ‘o kadar da değil artık’...Aydınlıkta kalmayı seçen ve büyük bir özveriyle hizmetini sunan herkese selam olsun. Evet, kimi kitaplar arka kapakta yazılanların detaylı anlatımıdır, kimisi ise okuya okuya bitmeyen, insanı düşünceler girdabına sürükleyen,sarsan ve şaşırtan sonlar ile biter... Bu kara mizahı seveceğinizi bildiğim için naçizane önerimdir; okuyun, okutun.İyi ki merak edip almışım dediğim kitaplığımın nadideleri arasına girdiğini söyleyebilirim. Arka kapak yazısını merak edenler için; #zifiriyetfabrikası

Zifiriyet FabrikasıHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 2020614 okunma

·

126 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.