Sabaha kadar gözüne tek damla uyku girmemişti. Yediremiyordu kendine; anlamıyormuş ayağına yatmayı. Vurdumduymazlar tarafından aptal yerine koyulmayı. Boğazında kelimeler düğüm düğümdü. Haykırmak istiyordu gözlerinin içine baka baka bütün gerçekleri. Ama yeminliydi. Suskun olacaktı. Sesine hasret bırakacaktı. Gerçi o da işlerine geliyordu da, ama olsundu. Bazen alıp başını gidesi olurdu. Kimselerin bulamayacağı yerlere. Mumla arasalar ulaşamayackları yere. Sonra düşünüyordu kendi kendine. "Zaten kimin umrundayım ki..Ha ben varım, ha yokum. Varlığımla ne anlam kazandırabildim ki, yokluğumu da anlasınlar?" Ve kiprikleri daha fazla kaldıramadı acısının yükünü. Limanı olan rüyalara geçiş yaptı yeniden...