Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

HOSGORUDE DENGE "Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister mecúsi, ister putperest ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel". Bugün var mı böyle bir ses dünyada? Koca Yunus'a bakın... Yunus, büyük bir din alimi de değil. Cobanlık yapıyor, dağdan odun taşıyor. Nasıl bu kemâle ermiş? Görüyor musunuz? "Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü" diyor. Bugün Müslüman toplumlar da dahil bütün dünya; bu anlayışı, yaşam felsefesi haline getirmeye muhtaçtır. Karşısındakine sırf insan olduğu için değer veren bir inanç ve düşünce... Sonuç olarak; Allah'ın bizden istediği güzellikleri bildiren kutsal belge elimizde. Adem peygamberden beri gelen insanlık tarihinin kayıtlı belgesi: Kur'ân ve O'nun hitap ettiği akıl ve vicdan….. İnsanlık isterse bu rehberle sorunlarını çözer, İstek varsa çözüm vardır. Bütün samimiyetimle söylüyorum; sadece ona inananların değil inanmayanların da Kur'ân'a sahip çıkması lazım. Yani, bir Müslüman nasıl Kur'ân'a sahip çıkıyorsa, bir Yahudi, bir Hıristiyan da; “Aman, şu Kur'ân'a sahip çıkalım!” diye Kur'ân'ın üzerinde titremelidir. Çünkü Kur'ân; "Dinde zorlama olmaz; zorlamayın kimseyi!" diyor. Şayet Kur'ân'ın bu buyrukları olmasaydı, güçlü olduğumuz dönemlerde büyük bir ihtimalle biz de zorlardık. Fatih de, Harun Reșit de zorlardı. Zira güç çok tehlikeli bir şeydir. Onun önünü imandan, merhametten başka bir şey kesemez. Mevlâna ve Yunus olağanüstü insanlar oldukları için mi, normal insanlardan farklı, olağanüstü bir şefkate sahip oldukları için mi, o hoşgörü timsali sözleri söylediler?! Nereden aldılar bu ruhu? Şüphesiz Kur'ân'dan... Âyete bakın:"Ey elçimiz Muhammed! Bu zamana kadar şirk içerisinde bulundukları için artık affedilmeyeceklerini düşünerek sana iman etmekten geri duran müşrik kullarıma de ki: "ümitsizliğe düşmeyiniz, çünkü Allah'ın rahmeti sınırsızdır. Eğer benim peygamberliğime iman eder ve şirkten vazgeçerseniz, Allah sizleri bağışlayacaktır". Dolayısıyla, Kur'ân'ı kaldırırsanız Mevlâna da kalkar ortadan, Yunus da kalkar. O halde, insanlık Mevlâna'yı, Yunus'u yetiştiren inanca teşekkür borçludur. Avrupa'sı, Amerika'sı, Asya'sı neresi varsa, bütün insanlara diyorum ki; Kur'ân; "Ey insanlar!" diyorsa, Allah; müşriklere dahi "kullarım" diye hitap ediyorsa hepinizin hakkı garanti altındadır. Şayet Kur'ân-ı Kerim olmasaydı, insanlık tarihinin seyri çok daha değişik olurdu!.. Bazı kötü örnekler olabilir. Önemli olan, Kur'ân'ın beyanıdır. Kur'ân da ortadadır. Dolayısıyla, Kur'ân'a inanan kimse, barış insanıdır; onun şiddetle, tehditle işi olamaz."s.124
Sayfa 124 - Marmara Akademi Yayınları
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.