Gönderi

Rıza Tevfik herhâlde Alemdar Gazetesi'nde yayınlanan bu yazısının İngiliz makamlarının gözünden kaçmış olabileceğini düşünmüş olacak ki, Kuva-yı Milliye'nin çökertilmesi için yazılan bir dilekçeye de imza atmıştır! Evet, 15 Mayıs 1922'de İstanbul'daki işgal kuvvetleri temsilcilerine bir dilekçe ile müracaat ederek "Ankara'daki Allah'a düşman ve içtimai nizama isyan eden maceraperest çetenin büyük bir tehlike olmaya başladığından" bahisle, Kuva-yı Milliye'nin saf dışı edilmesini isteyen 76 kişiden biri de odur! Rıza Tevfik, 26 Haziran 1922'de de bu kez 20 arkadaşı ile birlikte Lordlar Kamarası'na bir dilekce vererek yine Ankara'yı suçlayacak ve barışın Hürriyet ve İtilaf Partisi ile yapılmasını isteyecektir. Neden Hürriyet ve İtilaf Partisi? Çünkü kendisinin de Genel Başkanı olan Hürriyet ve İtilaf lideri Miralay Sâdık Bey, İngilizlerin Türkiye'deki en güvenilir adamlarından biridir de ondan! Bu Miralay Sâdık öyle sicilli, tescilli bir İngiliz uşağıdır ki, Birinci Dünya Savaşı başlayınca alelacele Ingiliz işgali altındaki Mısır'a tüyüp, Türkiye ile savaş hâlindeki İngilizlerin emrine girecek ve İngilizler tarafından maaşa bağlanacaktır! Partisinin, Sevr Antlaşması'nın imza edilmesinden yana olduğunu açıklayan adam da yine bu adamdır! 6 Temmuz 1920'de İngilizler İzmit'i işgal ederler, İngilizler Yunan ileri harekâtını kolaylaştırmak için Gemlik Körfezi'ne asker çıkarırlar, saatlerce İngilizler tarafından bombalanan Mudanya, Dursunbey ve Gönen Yunan askerlerinin eline geçer. 8 Temmuz'da nazlı Bursa'mız düşer. Adana'da Fransız Ordusu'nun desteklediği Ermeniler Türklerin boğazına sarılırlar. Yunan askerleri 11 Temmuz'da Karamürsel'e girer.
Sayfa 159 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.