Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1/10 puan verdi
İmdat.
Öncelikle şunu söylemeliyim benim yaşım otuzlu kırklarda değil. Yani tam olarak normalde gençlere hitap eden kurguları seven biriyim. Wattpadden çıkma kitaplara çöp demem, klasik kitap okumayan kitap okumuyordur gibi bir önyargım asla olmadı ve olmayacakta. Bu tür kitaplara hep bir şans vermeyi sevmişimdir ama bu kitaba verdiğim şansın hayatımdan çaldığı vakti geri istiyorum. Kitabın konusu, zor şeyler yaşamış bir kızın benim psikolojik bozukluktan başka bir şey olarak adlandırmadığım katile dönüşmesi. Kız vahşi tarafına V diyor. Canı istedikçe cinayet işliyor. Sadece erkekleri öldürüyor ki yine kadın düşmanı ibaresi yemek istemiyorum ama aynısını bir erkek yapsa, sadece kadınları öldüren bir erkek karakter olsa kafayı yerdiniz. Neyse bunlar öyle sıradan erkekler değil. İşte eşine tecavüz etmiş karısını öldürmüş falan filan. Özel olarak seçip kendince polisin yapmadığı şeyi yapıyor. Birde öldürdükleri üstüne V ibaresi falan bırakıyor. Halkın gözünde kahraman olmuş. (bknz: aktris alıntısı: hamam böceği öldüren kahraman kelebeği öldüren katil oluyor. ahlakınızın bile estetik kuralları var.) (bknz: insan ne ile yaşar alıntısı: İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar. İnsan öldürenin ruhu kanar. Kötü bir insanı yok edince kötülüğü de yok ettiğini sanırsın ama bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor.) Kitabı Wattpad üzerinden de inceledim. Yorumlar felfena. Off aşırı havalı ya şeklinde yorum görmemek için yorumları açmamanız gerekiyor. Genç kızlar bu karaktere özeniyor. Neyse bu karakterimizden bir adamı öldürmesi isteniyor, sonrası muhtemel tabi öldürmüyor işbirliği yapıyorlar bu kadar. Kadının adamla her türlü işi pişirip, taaa 47. bölümde ( hatırladığım kadarıyla 47ydi.) sana aşığım demesi beni bitirdi. Kadın o kadar çok kıvrandı ki bunu söylememek için. Çünkü yazarımız aşkı zayıflık olarak lanse etmiş. Neymiş Aşkın aşık olmazmış sadece yatak ilişkisi olurmuş erkeklerle sadece 'takılırmış'. Buralar çok tehlikeli bölgeler konuşmak istemiyorum genç bir kadın istediğini yapabilmeli tabi, illa aşık olması gerekti demiyorum ama aşkını 47. bölümde farketmesi çok ironiktir ki 47. bölüm birinci kitapta yok hahsjahzja. Slowburn romance desen değil, hızlı desen değil. Ne bu? Hacı bide bunların sadece sevistikleri bir bölüm var. Sadece sevişiyorlar. Duygu yok tabi ki. Kadın da söylüyor bunu. 5-6 kere yapsalar duyguyu sadece birinde hissediyor. O bölüm aşırı komiğime gitti. Kitapta bir sürü detay var, mesela Ateş Alanguva isimli başrolün (isme bak be ne kadar heybetli) kendine özel adaları olması. Bu adalarda tek başına yaşaması. (Özel mülkiyet falan filan ama İstanbul'da tek başına yaşadığın ada nerde abi konum at) ya da kadının dediğine göre bin türlü savaşı atlatıp (aşırı güçlü gördüğünüz gibi) kırk tane mermiden kaçmasına rağmen Ateş'i öldürememesi. Kitap güçlü bir kadın karakter yazmaya çalışan yazarın tam anlamıyla aşırı kasmasından ibaret. Yıllardır genç kurgu kitaplarında alışılagelmiş güçlü erkek yerine kadın yazmak istemiş ve bu fikri çok güzel bir fikir bence. Ama hanımefendi, kitaplarda erkeklerin güç gösterisi olarak yaptığı itici şeylerin hepsini kadına yüklemiş. Yani zaten güçlü erkek algısı günümüz edebiyatında yerlebir haldeyken bir de aynı itemleri kadına yüklemiş. Cinsiyetçi ibaresi yemeden şunu da belirtmek isterim, küfür etmesi, sürekli cinsellik konuşması bir kadını itici yapmaz. Bir insanı itici yapar. Yani biz zaten aynı özellikleri erkekte de beğenmiyorduk. E kadında da beğenmiyoruz? Sadece bu sefer çıkıp 'noldu erkek yapınca sorun yok kadın yapınca zorunuza mı gitti?' tarzı linçler yiyoruz o kadar. Erkek yapınca da sorun var, kadın yapınca da var kardeşim. Kaldı ki bunların hiçbiri güç ibaresi değil. Bu arada kitaptaki kadın karakteri güçlü yapan şeyin yaşadıkları, her şeye rağmen ayakta olması olduğunu söylüyor yazar kendisi. E tamam da, sen madem bu mesajı vermek ve Aşkın isimli kadın karakteri yaşadıklarının güçlü yaptığını göstermeye çalışıyorsun, o zaman neden insanların yıllardır bıktınız erkek karakter itemlerini kadına yükleyip insanlar sorunca güçlü kadın görmek zorunuza mı gitti diyorsun? Kitapta çok fazla vahşet kan falan filan var diyorlardı Vahşet okumaya da karşı değilimdir, hatta bulabiliyorsanız güzel cinayet kitapları da vardı... Ama bu değil. Size bunu anlatamam ama şu şekilde özetleyeceğim: Herhangi iyi yazılmış bir cinayet, vahşet kitabı: Kan bedeninin soğuyan duvarlarından dışarı akın ederken ruhu vücudunu yavaş yavaş terkediyordu. Öyle acı çekiyordu ki ölmek istiyordu ama katili onun yavaş yavaş acı çekmesini yakından izlerken bunun kısa sürmeyeceğini anladı. Kırmızı sıvı fışkırarak katilinin yüzüne bulaşıyordu ve onun elindeki çakmağa bakınca, turuncu alevlerin içinde yanarak öleceğini anladı. Ateşpare: parçaladım onu. yaktım onu. öldürdüm onu. kanlar için ağlaya ağlaya geberdi. Bir de lütfen, nokta koyunca cümleleri daha etkili yapmıyorsunuz! Nefes darlığı yaşadım ya. Bir de yazarımızın yazım dili gerçekten başka bir arkadaşın dediği gibi, robot dili. Ben çok zekiydim çünkü, şeklindeki devrik cümlesini iki sayfada bir okumaktan gına geldi gerçekten. Karakter egolu olabilir, karakter çok bencil olabilir. Ama bunu hissettirmenin yolu kesinlikle sürekli ben çok güçlüyüm çok zekiyim çok seksiyim demek değil! O zaman üzülen karakteri yazan yazarlar da 'üzülmüştü' yazsın olsun bitsin. Ya nerde betimleme, nerede açıklama? Diyalog yazarı olsaymış keşke, betimlemeler ve anlatım çok kötü çünkü. Kurguya gelecek olursak kurgudan ümitliydim. Yazar tiktok videoları çektiğinden -ki bunda hiçbir sorun yok- karşıma çıkmıştı. Çok zekice kurgular yazdığını iddia ettiği bir kurgusuydu ki en büyük kurgu ustaları bile bunu nadiren söyler. Ben değil kurguyu, kitabın içindeki tek bir cinayet olayını bile zekice bulmadım. Polisiye romanları severim ama afedersiniz bu konularda tam bir avelimdir. İşte cinayet kitaplarında katili son dakikaya kadar bulamam, dönen dolapları anlayamam falan. Ama bu kitap kendimi çok akıllı hissettirdi. Kitabın içindeki gizemler diğer bir arkadaşın dediği gibi 16x16 puzzle tarzındaydı. Kurguyu geçtim, betimleme ve anlatımı geçtim. Karakterler ve diyaloglar diyelim. Ama malesef kitabı nereden tutsak elimizde kalıyor. Diyaloglar o kadar utanç verici ki. Kadının adama 'seksi puş*um' diye hitap etmesi misal. Gerçekten kitaplarda küfüre karşı değilim, ama bu kitap sadece argo gibime geliyor. Birde yazarın elinde, ablası ile yüzleşme sahnesi gibi değerlendirilmesi gereken parlak bir sahne var. O sahne için çok fazla şey yazabilirdi ama diyalogları o akdar değerlendirememiş, o kadar basit kalmış ki. Karakterlerin hiçbiri mantıklı değil birde. Kör bir karakter var, saf yazılmaya çalışmış ama bildiğiniz salak yani. Başrolün arkadaşı filan galiba çözemedim ama tabi ki Ateş'in koruması ile sevgili oluyor. Çünkü taraflar tarafa yani anladınız mı? Erkek kısmı kız kısmı ile kaynaşıyor. Ateşin koruması bambaşka bir mevzu anlatamam inanılmaz avel bir karakter o da. Ferda diye bomboş bir karakter var. Tarık diye yine inanılmaz boş bir karakter var. Araya insan kaynasın muhabbet olsun diye girmişler kitaba inanılmaz. İnceleme çok uzun olduğu için kesiyorum. Ama bu yazarın diğer kitaplarına da bakacağım vaktim olursa. Belki bu yazımı sadece Ateşpare için böyledir. Ki hiç sanmıyorum İncili mincili bir kitabı var ilk bölümünü okudum beynim aktı. Mafyatik kitaplar ve kendi hayallerini yazıyor olabilir mi acaba? BU YAZANLAR TAMAMEN BENİM KENDİ FİKRİMDİR VE YAZARA YA DA KİTABA HERHANGİ BİR HAKARET İÇERMEZ. BU BİR ELEŞTİRİ YAZISIDIR.
Ateşpare 1
Ateşpare 1Ceren Melek · Ephesus Yayınları · 20222,730 okunma
··
1 artı 1'leme
·
723 görüntüleme
Hatice Yağmur Taş okurunun profil resmi
Kitabı okumadım ama dediklerine inanarak bu kitabı almaktan vazgeçtim ve ayrıca saygı çerçevesinde eleştiri yapman beni çok mutlu etti.🫶🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.