Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

16. Yüzyılın ortalarında Osmanlı Imparatorluğu' nun toplumsal yapısı, kökenindeki askerî kabile düzenini yansıtıyordu. Toplumdaki başlıca ayrım "askerî" sınıf ile reaya, yani uyruklar arasındaydı. Reaya imparatorluğun vergi veren kesimi, devletin başlıca gelir kaynağıydı; Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerden, sultanların hükmettiği fethedilmiş topraklarda yaşayan çeşitli halklardan ve dil gruplarından gelme köylülerden, zanaatkârlardan ve tüccarlardan oluşuyordu. Askerî sınıf vergi vermezdi, ama reayayı korur ve devletin askerî-yönetsel belkemi- ğini oluştururdu. Zorlayıcı ve koruyucu güç Osmanlı hanedanı ve kullarının tekelindeydi; bu güce sahip olan ya da olmasına izin verilen herkes, ister taşra sipahilerinden, ister yeniçeri ör- gütünden, ister üst düzey yönetim kademelerinden olsun, tanımı gereği, askerî sınıftandı. Önceki dönemlerden farklı olarak 16. yüzyılda askerî sınıfın en alt kademesinin bile Müslüman olması ve Türkçe bilmesi zorunlu hale gelmişti. Askerî-reaya ayrımının korunması ve uyrukların yönetici sınıfa geçmesinin kısıtlanarak denetim altında tutulması Osmanlı devlet yönetiminin temel ilkelerinden biriydi.
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.