Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Oda 406 / Üç Sırlı Anahtar
Hemşire ne bunları konuşmak ne de düşünmek istiyordu. Belki de o yüzden bu kadar çok çalışıyordu. Düşünmemek için yeni yeni uğraşlar çıkarıyordu kendine. Ev işlerinin üstüne dışarıdaki işler biniyor, böylece asıl problemler hep altta kalıyordu. Suyun yüzeyinde batmamaya çalışan biri gibi hissetti kendini o an. Batmıyordu çünkü can yeleği hep üstündeydi. Yüzme öğrenmek yerine can yeleğiyle idare ediyordu. Nitekim başarıyordu da günü kurtarmayı, ömür takviminden bir yaprak daha koparıp atmayı. Derinlere inmek ona hep korkunç gelmişti. Kendi engellerini yaratıyor, tökezleyince de hayata kızıyordu. Eşine söylemek istediği ne varsa başka başka kılıflara sokarak söylüyordu. “Neden benim çay bardağımla meyve suyu içtin?” diyordu mesela. Bu denli basit bir şey bile ona diken gibi batar hâle gelmişti. Bardağına olsun sahip çıkmak istiyordu. Vazgeçtiği onca şeyi düşününce çay bardağı kutsal bir nesneye dönüşüyordu gözünde ve onu kimselere vermek istemiyordu. Küçükken dedesiyle arasında geçen bir konuşma geldi aklına. “Batan kıymığı bulup çıkarmazsan orası iltihaplanır ve canın daha çok yanar,” demişti dedesi. “Evet!” dedi sevinçle. “Hatırladım!” Kocasını o anda kocaman bir kıymığa benzetti. Böyle düşünür düşünmez anahtar yanıp sönmeye başladı.
Sayfa 164 - Şule YayınlarıKitabı okudu
··
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.