Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

292 syf.
8/10 puan verdi
Şanzelize Düğün Salonu
Hikayenin baskahramani, babası dergahta şeyh olan bir genç. Bu genç, okuldan bir kıza aşık oluyor ki o kızla tanışmasına vesile oluşturan durum ise gencin annesinin çok yakın bir zaman içinde vefat etmiş olması. Ardından genç, belaları mıknatıs gibi kendine çekiyor. Yaşayış tarzını ve bir nevi kendini o kız için öldürüyor. Büyülenmiş gibi sanki. Babasını terk ediyor ve ardından babasının ölümünü ögreniyoruz. Gün geçtikçe gerek kendisi gerekse dahil olduğu diğer yasantilarda başka acılara; iletisimsizligin ve yanlış kararların meydana getirdiği daha da acı sonuclara tanık oluyoruz. O, akıllanmiyor. Yanlış üstüne yanlış yapıyor. Bence en büyük yanlışı da aşk diye düşündüğü o kadına karşı olan saplantısı ki o, kadının hayatını toparlamaya çalışırken kendi hayatının sorumluluğunu yerine getiremiyor. Kadın bile onun kötü giden hayatı konusunda onu uyaracak duruma geliyor. Kendi hayatıni mahveden biri, aşık olduğu kişiye ne kadar yardımcı olabilir ki! Kötü bir rol model. Ve onun hep yanında beliren ve onu âsitaneye geri getirmek isteyen Baki bey diye biri var, kitabı okurken onun ayrıca bir mürşid olduğunu ogreniyorum. Rüyalar, hissedilenler var, onu doğru yola çevirmek için de çabalar. Ama zaten baskarakter, daha hikayenin başından beri temeli kolayca sarsılabilen, depreme dayanıksız bir bina gibi. Varolusundan bihaber olmuş durumda. Ve bir düğün salonu vakası var, hikayeyi geniş olarak etkileyen. Anlasilan o ki baskarakter, tek başına kendini idame ettirecek olgunlukta bir genç değil. Annesinin ölümünden sonra çok dağılmış ve başka bir kadından hemen etkilenmiş. "Allah'ın akletmez misiniz" ayetini unutmuş gitmiş de yanlislar üstüne yanlışlar yapmış. Burada bahsedilen mürşid, ona hep yardımcı olmaya çalışıyor. İşin güzel tarafı, kitapta kişinin beynini tamamen kenara bırakmasını talep eden bir dergâh unsuru görünmüyor. Yazar; insanın ne kadar çok hata yaparsa yapsın, Yaradan ile olan manevi baglantisindan kopmaması gerektiğini ve bu manevi hislerini dikkate alıp ona göre hareket etmesi gerektiğini dile getiriyor. Ve bunun yanında da yapılan hataların çok daha büyük hataları çorap söküğü gibi arkasından getireceğini de ayrıca anlatmak istiyor, bence. Onun, kitabın sonunda başına geleceği hissettiği ama beklemediği kişiden aldığı cevap da şaşırtıcı. Bu cevaptan sonra okur, kitabı gerçekten tekrardan okuma ihtiyacı duyabilir. Yani yazarın bir iki kitabıni okuduğumda anladığım, bir bakıma şu ki: yazarın kitabının sonu, bütün bir kitabi kapsayacak yoğunluğu içeriyor sanki. Ama devrik bir cümle gibi, kitabın sonu özne. Ve kitabı bitirince devriliyorum, içimde çağ atlıyorum. Kitabın dizisi de ekranlarda şu ara mevcut imiş.
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20156,2bin okunma
·
446 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.