TÜYAP kitap fuarında tesadüfen karşıma çıkan ve adı yüzünden merak edip aldığım bir kitaptı İntihar Dükkanı. Alırken kara mizah olduğunu bilmiyordum. Dediğim gibi ismi dikkati çektiği için arkasını bile doğru düzgün okumadan aldım. Bazen bu şekilde rastgele kitap almak hoşuma gidiyor açıkçası sevgili okur. Berbat çıkanlar elbette oldu ancak son derece güzel kitaplarla da karşılaştım. 2012 Fransız animasyon filmide yayınlanan bu hikaye espri yönü ağır bassa da sorgulayan bazı yönleri var sevgili okur. Adından da anlaşılacağı üzere bu dükkanda intihar malzemeleri satılmaktadır. Bu dükkanın sahipleri yaşamaktan gram zevk almayan insanlardır tıpkı dünyanın geri kalanı gibi. İnsanların ölmek için en ufak şeyi bile mazeret olarak kullandıkları bir zaman diliminde geçmektedir olay örgümüz. Tuttuğunuz takım maçta yenildi mi? Patronunuz size bağırdı mı? Sınavdan düşük aldığınız için aileniz sizi azarladı mı? Evet sevgili okur yediden yetmişe herkesin ölmek için kendince bir sebebi var. Bu dükkanda nasıl ölmek istediğini istediğiniz gibi seçebilirsiniz. Harakiri için kimono ve katana seti, asılmak için halat ve tabi ki baş tacımız zehirler… Dükkanın sahibi olan mösyö ve madam Tuvache, dükkanı işletmek zorunda oldukları için intihar edenlere imrenerek baksalar da aile geleneği olarak intihar kendilerine yasaktır. Aynı yasak üç çocukları içinde geçerlidir. Nede olsa bu bir aile işidir. Kafası sargılar içinde migreniyle uğraşan oğlu Vincent ve mıymıntı, hantal kızları Marilyn bu yasaktan hiç hoşlanmayıp her gün ölümü arzularken üçüncü kardeş onlardan biraz farklıdır. Hatta dünyadaki herkesten farklıdır. Her şeye iyi tarafından bakan Alan, doğduğu günden beri neşeli bir çocuk olmuştur. Bütün olumsuzların arasından olumlu şeyleri görerek ailesini çileden çıkaran Alan, Tuvache ailesi için bir imtihan sebebiydi. Hastalık gibi görülen neşesinin insanların kasvetli dünyasına sızışına ve onları şok edişine tanıklık ediyoruz bu kitapta. Hikayeyi okurken açıkçası ben çok keyif aldım sevgili okur. Karakterler arasındaki bazı absürt konuşmalar akışa gayet uyduğundan dolayı her şeyi doğal karşılıyoruz. Sonunda ise… Sonu ise benim en gıcık olduğum ama en sevdiğim türdendi yani bunu başka bir şekilde ifade edemem. Sonunda ya gıcık olacaksınız ve nasıl ya diyeceksiniz ya da olması gerektiği gibi oldu diyeceksiz.

İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,3bin okunma

·

131 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Vaveyla