Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

540 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
-Spoiler-
Her yerde sürekli karşıma çıkan bu seriye bir şans vermek istedim ve ilk kitabını okudum. Çok övüldüğü için de beklentim bir hayli yüksekti bu seriye karşı. Ancak ilk kitabın, serinin diğer kitaplarına göre bir tık yavan kaldığını söyleyenler olduğu için de beklentimi bu kitap özelinde düşürdüm. Öncelikle, bir fantastik okuyucusu olmadığım için şu ana kadar pek fazla fantastik kitap okumadım. Ancak farklı türde kitaplar okuma isteğim bu sene itibariyle birden bire geldi. Ben de fantastik okuyucularının en sevdiği serileri toplamaya başladım. İngilizce haliyle “ACOTAR” olarak geçen bu seri için inanılmaz yorumlar okudum, dinledim. Önyargısız bir şekilde kitabı okumaya başladım. Kitap başlar başlamaz yazarın yazım tarzı, betimlemeleri beni inanılmaz etkiledi. Kitabı okumuyordum adeta film izliyordum. Bütün olan biten gözümde canlanıyordu. Sayfalar su gibi akıp geçti. Kitabı bu kadar uzun sürede bitirmem günlerce kitap okuyamamdan kaynaklı. Elime aldığımda yüz sayfa okumadan bırakamadım bu yüzden yazarın kalemine akıcı diyebiliyorum. Kitabın evreni başlı başına muhteşem. Her şey düşünülmüş ve ustalıkla kurgulanmış. Ve en güzeli de bu evrene girerken hiç zorlanmıyorsunuz. Fantastik evrenlere girmek genellikle zor olur ama bu seri başlangıç için ideal. Kitap periler ve sıradan insanların olduğu bir dünyada geçiyor. Ana karakterimiz Feyre de sıradan bir insan ve kendi köyünde yaşıyor. Ailesine tek başına bakmak için avlanıyor ve zor şartlarda bunu başarıyor. Bir gün avlanırken öldürdüğü kurdun intikamını almak için gelen canavarla başlıyor asıl hikaye. Bu canavar şekil değiştirebilen bir peri “Tamlin”. Bahar sarayı yüce lordu Tamlin ve yaveri Lucien ile birlikte bu sarayda yaşamaya başlıyor. Perilere karşı duyduğu düşmanlık bu iki ulu peri sayesinde hafifliyor. Tamlin ile aralarında duygusal bir bağ gelişiyor. Prythian, yani peri diyarı uzun yıllardır bir hastalıkla boğuşuyor. Aslında bu hastalığın Amarantha’nın laneti olduğunu sonrada öğreniyoruz. Amarantha; 50 yılın sonunda anlaşma bitince, tüm ulu perileri ve lordları gece sarayına topluyor. Tamlin, Feyre’yi köyüne geri gönderiyor ancak Feyre bahar sarayına tekrar gidiyor. Ancak hiçbir şeyin aynı olmadığını görünce sarayın hizmetçisi Alis’ten aldığı bilgilerle Tamlin’in tehlikede olduğunu öğreniyor. Amarantha’nın karşısına çıkmak için gece sarayına gidiyor. Amarantha ile birtakım anlaşmalar yapılıyor. Tamlin’i ancak bu şekilde kurtarabileceği için bunları kabul eden Feyre ile birlikte o maceraları okumaya başlıyoruz. Gece sarayı lordu Rhysand bu süreçte Feyre’ye çok destek oluyor. Kötü bir periymiş gibi görünse de onun sayesinde Prythian, Amarantha’dan kurtuluyor. Rhys’ı çok sevdim ikinci kitapta daha fazla okuruz umarım onun sahnelerini. Bana vampir günlükleri dizisinden Damon’ı çağrıştırdı. :) Ana karakter, aynı zamanda anlatıcı “Feyre” kitabı sevmemdeki en büyük etken. Çünkü bütün kitabı onun gözünden okuyoruz ve karakteri sevmeseydim kitabı da sevemezdim. Daha önce; bu kadar güçlü, kendinden emin bir kadın karakter okuduğumu hatırlamıyorum. Cesaretsiz ve mızmız bir karakterle bu maceralar hiç keyifli olmazdı. Yani genel olarak evren, kurgu ve karakterler muhteşem. Keyifli bir fantastik kurgu okumak istiyorsanız tavsiye ediyorum.
Dikenler ve Güller Sarayı
Dikenler ve Güller SarayıSarah J. Maas · Dex Kitap · 20163,831 okunma
·
138 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.