DELILAH'IN ÜÇ RENGİ #kitapyorumu "Bu sabah seni, dünyadaki tüm çiçeklerin yapraklarının sayısı kadar özledim..." Yazarın okumadığım iki eseri vardı, Delilah'ın Üç Rengi onlardan biriydi. Baskı detaylarına bayıldım içi dışı kenar desenleriyle gerçekten şahane. Delilah Hazel, yarı Türk yarı Amerakalı işine aşık işkolik bir kadın. Cumartesi gecesi saat üçte yeni ay planlamasını incelerken şirketten kan ihtiyacı olduğuna dair e-posta gelir ve kendini hastanede bulur. Karşısına çalıştığı şirketin yöneticisi aynı zamanda idolü Anthony Howard çıkar ve bu ilk karşılaşma sınanılacak bir aşkın da başlangıcı olur. Olay örgüsü ve gidişatı hoşuma gitti ama özellikle kitabın yarısından sonrasını daha çok sevdim çünkü aşk kısımları ve belli başlı şeylerin açığa çıktığı kısımlar daha bir ilgimi çekti. İlk yarısı da şirket içi konuşmaları karakterleri tanıma olarak ilerliyordu kurguya giriş olarak da düşünülebilir. Amerika'da başlıyor hikayemiz sona doğru Türkiye'de devam ediyor ki en merak ettiğim kısımlara geçemeden de finali gördük acil ikinci kitaba ihtiyacım var bu yüzden, neler olacak nasıl ilerleyecek bu gidişat çok merak ediyorum. Gerçek hayattan izler taşıyordu. Bazı yerlerde kalp kırarken bazen de karakterlerin duygusal geçişlerinde sergiledikleri davranışlarda içinizi sıcacık edebiliyor. Hem Delilah'ın hem de Anthony yaralı geçmişe sahip. Delilah'ın kimsesizleği, Anthony'nin ise geçmişte yaşadığı ve bunun etkisinin hâlâ devam ettiği bir yaşamı var. Erkek karakterimiz ne kadar insanın aklını başından alacak davranışlar sergilese de gizemini koruyan bir tarafı da var ki bu sebeple akıllarda soru işaretleri oluşturuyor ve cevapları da alıyoruz. Bu adamın aşkını gösterme azmine aşık oldum. Çok güzel seviyordu. Heyecanlı ve de duygusal yanlara sahip bir hikayeydi Delilah'ın Üç Rengi. Bu hikayeye tanık olmak isterseniz bir şans verebilirsiniz.

Delilah'ın Üç RengiT. Y. Mazer · Artemis Yayınları · 2022206 okunma

·

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Arzu