Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1062 syf.
·
Puan vermedi
İçsel Yolculuklara Açılan Yelken: Bir Anna Karenina Portresi
İncelememe ilk olarak küçük bir tenkit ile başlamak istiyorum: Tolstoy'un, karakterlerin içsel dünyalarına odaklanması ve ayrıntılı psikolojik analizler sunmasından dolayı aldığı övgülere; "evet, ben de" kesinlikle katılıyorum. Ancak buna ek olarak, bu yaklaşımın hikayenin temposunu yavaşlattığını ve bazı okuyucuları sıkabileceğini düşünmeden de edemiyorum (örn. uzun ve ilgimi çok çekmeyen siyasi pasajlar). Ayrıca, bazı bölümlerde uzun betimlemelere ve tekrarlara rastlamak mümkün. Bu da, ilerlemeyi zorlaştırdığından hikayenin akıcılığını bittabi etkiliyor bana kalırsa... Sanırım bu tatlı "tariz"den sonra, kurguya dair "spoiler vermediğim" incelememe, ağız tadıyla geçebiliriz: Evvela şunu söylemeliyim ki, Anna Karenina, içsel çatışmaların ve insan doğasının karmaşıklığının derinliklerinde gezinen bir eser. Kitap, ana karakterlerin kesişen hayatlarıyla; aşk ve sadakat duygularını okuyucusuna sunmakla birlikte, ahlaki sorumluluk ve toplumsal normlar gibi evrensel konuları da masaya yatırmamızı sağlıyor. Her ne kadar eleştirsem de, romanımız, karakterlerin iç dünyalarına farklı bir pencere açarak, bizleri olanca gücüyle etkilemekten geri bırakmıyor. Anna Karenina'nın çekiciliği ve iç sıkıntıları, onunla empati kurmamızı ve karmaşık duygusal deneyimlerini hissetmemizi sağlıyor. Tabi, diğer karakterlerin de içsel çatışmaları ve gelişimleri, içimizdeki evrensel duygulara dokunan bir ayna misyonuna bürünmüyor değil. Kitabımız, özgür irademizle ahlaki değerlerimiz arasındaki savaşa da ışık tutuyor: Toplumun beklentileriyle bireysel mutluluk arayışı arasındaki dengeyi gözler önüne sererken ya da Anna Karenina'nın kendi tutkularıyla mücadele ederken de toplumsal normlarla nasıl başa çıktığını merak etmemize neden oluyor. Bu da hiç şüphesiz, bizleri düşünmeye ve hayatımızdaki benzer dengeleri sorgulamaya yönlendiriyor. Ayrıca, yer yer Anna Karenina karakterleriyle içsel bir yolculuğa da çıktığımız durumlar vuku buluyor... Her karakterin kendi benliğini bulma süreci ve iç sorgulamaları, okuyucunun kendini keşfetmesine yardımcı oluyor. Bu karakterlerin hikayeleri, içimizdeki karanlık ve aydınlık taraflarımızı, arzularımızı ve korkularımızı yansıtırken, içsel yolculuğumuzun ne kadar karmaşık olduğunu da "dank!" diye hatırlatıyor. He bir de şu var: Romanımızın alt metni, kadrajımızı felsefi konular üzerinde gezindirmeye de olanak sunuyor: Bkz. İnsan doğası, ahlaki sorumluluklar, aşkın sınırları ve toplumsal normlar gibi evrensel meseleler, romanın sayfaları arasında defaatle sorgulanıp tartışılıyor. Bu içerik de doğal olarak, zihinlerimizi meşgul ederken, bizleri daha derin düşüncelere ister istemez sevk ediyor. Sonuç olarak, Anna Karenina, karakterlerin iç dünyalarında dolaşırken; ahlaki tercihlerimiz, toplumsal baskılar ve kişisel özgürlük arasındaki dengeyi anlamamıza yardımcı oluyorken insanlığın evrensel deneyimlerini de usul usul idrak etmemize kapı aralıyor... Dipnot: Anna Karenina, (her ne kadar aşk romanlarını ayıla bayıla okumayı sevmesem de) ele aldığı diğer konular (yukarıda epeyce bahsettim) bütününde, okunması gereken klasik bir eser... İncelememi bitirirken müellifin ellerinden öper, eserin ruhunuza dokunması ve düşünce dünyanızda yeni ufuklar açması dilerim... :)
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,4bin okunma
··
1.357 görüntüleme
Yasin Ünal okurunun profil resmi
Hocam günde ortalama 90 sayfa okudun sanırım:) tebrik ederim
Umut okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam. Okuma etkinliğim şöyleydi: Bazen 200 sayfa oluyordu, bazen 100, bazen 50, bazen de hiç... Dediğiniz gibi ortalama o sayıya tekabül ediyor sanırım :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.