Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

HIRİSTİYANLIK NASIL BİR SENTEZDİR? Hıristiyanlığın öteki dinlerden esaslı şekilde ayrıbir din olmadığını tarih göstermektedir.Bütün öteki kutsal kitaplar gibi, HıristiyanlığınKutsal Kitap’ı da insan eseridir.Müslümanlık hariç olmak üzere, öteki dinlerinçoğundan daha yeni olan Hıristiyanlık, daha önceki dinlerle şaşırtıcı benzerlikler göstermektedir. Tanrı’sı, Yahudi peygamberlerin Yehova’sıdır ki, GökselBaba haline girmiştir. Bütün ilkel tapınışlarda kutsal olan, olmayandan nasıl yüksekse, Kalde’deki tepeler nasıl ovalara hâkimse, onun yaşadığı Gök de yeryüzünden yüksektir. Perseus nasıl Danae’den doğ muşsa, İsa da bir bakireden doğmadır; o da Dionysos ve Horus gibi, düşmanlarından mucizeli bir şekilde kurtulur. Osiris, Dionysos-Zagreus gibi ölüp, sonra Attis ve Temmuz gibi, baharın başlangıcında dirilir. Ölümünün bazı ayrıntılarına Babilonya’da rastlamak mümkündür. Tıpkı Mithra’ya olduğu gibi, onada bir Kurtarıcı sıfatıyla tapınılır. Teslis düşüncesizaten birkaç dinde vardır. Bakire Meryem, tıpkı ötekikadın Tanrıların-İsis’in, İştar’ın, Astarte’nin, Kibele’nin- yaptıkları gibi, insanların az çok sevgi dolu birdindarlığa olan eğilimini tatmin eder; Meryem tıpkı Demeter gibi ıstıraplı bir anadır, İsa’yı kucağında taşıyan Madonna tasviri ise küçük Horus’u kolları arasında tutan İsis’in tasvirinin tıpkısıdır. Şeytan,İran’ın Angra Mainyu’sudur. Melekler, iblisler, azizler, animizmdeki ruhlardır. Son yargı gününe Zerdüşt’ün Mazdeizm’inde daha önce rastlanır. Hıristiyanlığın verdiği ölümsüzlük sözüne daha önceki Orfeus ve Dionysos gizli ayinlerinde de rastlanır. Komünyon, kutsal varlığın etine ve kanına ortak olmakdemek olup, totemik kökten gelmektir. Bu daha önce Eleusis’te ekmekle, Dionysos’a inananlar tarafından şarapla, Mithra dininde ise ekmek, şarap ve su ile yapılmaktaydı. Mithra dininde daha önce birtakım takdisler, örneğin vaftiz vardı. Hıristiyan pazarı, Yahudilerin sebt (şabbat: cumartesi) günü, Kaidelilerin de “tabu” sayılan günüdür. Katolik rahipleride İsis rahipleri gibi tıraş olur, kafalarının tepesinikazır, uzun urbalar giyerler, üzerlerine el değdirilipkendileri “mana” ile meşbu hale getirilince kutsal birvasıf edinirler; çanlar çalınırken müminlerin üzerine su serpip onları tütsüleyerek arıttıkları zaman ise,Hellen tapınış usullerini uygulamış olurlar.Bu benzerlikler, hem kişisel hem kolektif bir çeşit gururla, kendi dinlerinin tek ve eşsiz olduğunainanan bazı dar ruhlu Hıristiyanların ağırına gidebilir. Tersine olarak da, daha geniş gönüllü insanlar,İsa’nın kişiliğine hissî bir tercih beslemekten vazgeçmeksizin, inandıkları dinin engin bir insanlık geçmişinin sentezi olduğunu düşünerek, sevinç dahi duyabilir.(Felicien Challaye, Dinler Tarihi,çev. Semih Tiryakioğlu, İstanbul, 1960, s. 208-
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.