Ercan Kesal'ın "Kendi Işığında Yanan Adam" olarak nitelendirdiği Türk sinematografisinin çok önemli bir ismi Metin Erksan'ı onun anlatımıyla tanıyoruz bu kitapta. Ercan Kesal'ın gözünden 20 yıla dayanan dostluklarına, paylaşımlarına yakından tanık oluyoruz. Sevmek Zamanı (1966), Susuz Yaz (1963), Yılanların Öcü (1962), Acı Hayat (1962) gibi Türk sinemasında kült eserler olan filmlerin yönetmen ve senaristi olan Metin Erksan'ı bir dost, bir abi, bir hoca gibi gören ve Metin Erksan'ın ölümüne kadar 20 yıl boyunca yanında olan Ercan Kesal bize bilinmeyen yönleriyle, kendi için ifade ettiği anlamı katarak anlatıyor. Kitabın sonundaki 2010 yılında yaptıkları röportajda söz ettiği gibi; onun bir yandan çok önemli ve Türk sineması denilince ilk akla gelen isimlerden biri olması, diğer yandan politik bazı sebeplerle belki de hakettiği yere gelmesine engel olunmuş olmasının mahcubiyetiyle, Ercan Kesal'ın, Metin Erksan'a Türk sinemasının borçlu olduğu yüceltmeyi ve onun herkes tarafından çok daha tanınır hale gelmesini kendi kalemiyle sağlama yöntemi olarak değerlendirdim bu kitabı. Daha güzel bir gönül borcu ödenmesi olamazdı. Biz yeni nesilin böyle değerli kişileri daha fazla bilmesi, araştırması gerektiğini bir kez daha gösterdi bu kitap. Günümüzde gişe amacıyla çekilen çoğu filmin sanatsal açıdan çok az değer taşıdığı bilinen bir gerçek. Ercan Kesal'ın Metin Erksan'la yaptığı röportajında ise bir amaç, bir ruh taşıdığını anlıyoruz filmlerinin. Böyle değerli bir insan daha güzel anlatılamazdı. Ercan Kesal'ın kalemine sağlık. Keşke Metin hoca hakettiği değeri daha önce görebilseydi.

Kendi Işığında Yanan AdamErcan Kesal · İletişim Yayınları · 2018147 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ayşe Elif Uysal