Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki tam bir Türk dizisi formatında..
Milena başka biri ile evli bir kadın, Kafka ise nişanlı bir adam. Ve bunlara rağmen bir ilişki yaşıyorlar ve bu ilişki çoğunlukla mektuplaşmaya dayalı.
Mektupların bir kısmı eksik ve sadece kafka tarafından yazılanlar var. Milena'nın yazdıkları mevcut değil hal böyle olunca da hep kopukluk oluyor okurken bir yerden sonra artık sarmadı beni. Sıkıldım ve içim almadı olanları.
Hayatları boyunca da kavuşmak nasip olmamış onlara. İçlerinde yaşamışlar sevgilerini.
Ve ben mektupları okurken kendimi insanların mahremiyet alanına girmiş gibi hissettim psikolojime de pek iyi gelmedi açıkçası.
Zaten Franz Kafka Milena'ya daha önce mektupları yakmasına dair ikazda bulunmasına rağmen Milena Kafka'nın ölümü üzerine mektupları yayınlıyor.
Gerçekten kısır döngü halinde sadakatsizlik var.
Ben beğenmedim, okumanız için de tavsiye etmem. Kafka bu eseri ile ona olan bakış açımı da olumsuz etkiledi. Mektup tarzında yazılmış çok güzel kitaplar var.
Böylesi bir yaşanmış sadakatsizlik kitabı okumak yerine daha güzellerini tercih edebilirsiniz.