Aslında bu tarz kitaplara yorum yapmak, fikir beyan etmek hoşuma gitmiyor, çünkü yanlış anlamalara yol açabiliyor. O yüzden kısa bir özet yapacağım.
Evli ve bir kız annesi olan Aydan aynı sitede oturan bir mimarla tanışır ve mimara ilgi duyar daha sonra kendinde bulduğu cesaretle mimarla görüşmeye başlar ve ikisi arasındaki yakınlaşma uzun süre devam eder. Bu esnada ara sıra kendisi ile yüzleşse de bu yapılaşma bir çeşit Aydana heyecan veren bir oyundan ibarettir. Bir müddet sonra ikilinin arası açılınca Aydan kendine heyecan veren bir oyun arar ve artık komşularının küçük değersiz eşyalarını çalan bir hırsıza dönüşmüş ve sevgilisiyle yaşadığı oyun heyecanını bu şekilde sürdürmeye başlamıştır ki bir gün şüpheli olarak karakola çağrılır. Kimsenin şikayetçi olmaması ve delil olamamsı şüpheli durumdan kendisini eskj sevgilisinin kurtarması üzerine yaşadığı her şeyi tek tek eşine anlatır.
Eşinin şehri terk etme teklifini kabul edip izmire gidip yeni bir hayat kurmak istetler.
Özet olarak böyle ama üstünde tartışması gereken bir kitap.
Dili ve anlatımı sade, akıcı bir kitap.