Gönderi

Ölümlü aleviyle sarar aydınlık seni. Yaslanırsın düşünceli, solgun, acılı o çevrende fır dönen eski sarmallarına akşam alacasının. Ey sevdiğim, suskunum, bu ölüler saati ıssızlığında yapyalnız ve ateşin yaşamlarıyla dolu, saf mirasçısı yokolup giden günün. Güneşten bir salkım düşer karanlık giysine. Gecenin büyük kökleri fışkırır birdenbire ruhundan ve sende gizli ne varsa döner dışarı, bir soluk, bir mavi halk yepyeni doğar senden.
Sayfa 18 - Varlık
·
54 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.