Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Gelecekte verilen doğru kararlar, geçmişteki hataları telafi edebilir
“Acı Çikolata” üçlemesinin bu son kitabında ilk iki kitaba nazaran bizi çok daha farklı bir kitap bekliyor. Önceki kitapların ana karakteri Tita’yı maalesef burada göremiyoruz ama onun yerine Tita’nın büyük büyük yeğeni Maria kalbinin kapılarını bize açıyor. Meksika Devrimi’nden çok uzak bir dönemde, modern çağlardayız bu sefer. Maria dünyaya çok güzel bir bebek getirmiş ama ortada bir sorun vardır. Bu minik sorun kömür gibi kapkara bir bebektir. Her şeyin başlangıcı olan bu kömür gibi kapkara bebek ilerleyen sayfalarda teninin aksine ailenin geçmişini aydınlatmakla kalmayacak, herkesin hayatını olumlu yönde değiştirecektir. Beyaz anne babadan böyle bir bebeğin dünyaya gelmesi biyolojik açıdan elbette mümkün. İlk kitabı okuyan okurlar zaten bu duruma şaşırmayacaklardır. Çünkü Maria’nın atalarından Tita’nın annesinin bir siyahiden çocuk sahibi olduğunu biliyoruz. Maria çocuğunu doğurduktan sonra sadece eşi değil, en yakınları tarafından da dışlanır, eşine ihanet etmekle suçlanır. Derin bir depresyona girer. Ancak onun imdadına geçmişinden biri, uzun zamandır görüşmediği anneannesi yetişir. Maria anneannesi Lucia ile o meşhur çiftliğe geri dönecek ve orası onun için bir liman, bir arınma yeri olacaktır. Aile geçmişinin sırlarını orada öğrenecek, akrabalarını sadece fotoğraflarla değil, karakterlerini ve yaşamlarını birebir anneannesinin ağzından dinleyecektir. Maria geçmişini ve atalarını öğrendikçe aslında kendi hayatının onlarınkinden hiç de farklı olmadığını hayretle keşfedecektir. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor. Geçmişte yaşananlar tekrar yaşanıyor bu romanda. Atalarımız yaptığı seçimleri bizler de yapmak zorunda kalıyoruz. Acaba geçmişte yapılan yanlış seçimlerin gelecek nesillerin yapacağı doğru seçimlerle telafi edilmesi ve bu ruhların bu şekilde huzur bulabilmesi için mi aynı olaylar belli aralıklarla tekerrür ediyor? Bu kitapta bu sorunun cevabını bariz bir şekilde hissediyoruz. Maria da büyük büyük teyzesi Tita gibi sevdiği iki kişi arasında kalıyor. Şunu da belirteyim ki bu kitabın da öncekiler gibi ana malzemesi aşk. Bol bol aşk... Belki bazı okurlar benimle aynı fikirde olmayabilir ama ben Tita’nın aşk konusunda yanlış bir seçim yaptığını düşünüyorum. Maria da sanırım onun karmasını yaşıyor ve Tita’nın yaşadığı kararsızlığın aynısını yaşıyor. Zaman, mekân ve karakterler farklı da olsa yaşanan, tekrarlanan olaylar hayatta aynı kalıyor sanki. Belki Tita’nın ruhu Maria’nın vereceği doğru kararla huzur bulacak. Geçmişteki bir hata belki bu şekilde düzeltilecek. Geçmişte yaşanan her şey, her karar ister istemez bizim kararlarımızı ve kaderimizi de etkiliyor. Bu durum genler aracılığıyla mı geçiyor yoksa ortada bizim henüz bilmediğimiz bir şey var bilmiyorum. Ama evrenin düzeni ve işleyişi sanırım pozitif bilimlerin bize açıkladığından çok daha öte bir şey. Bilmediğimiz, henüz açıklanmayan pek çok şeyin olduğuna inanıyorum. Sanırım kitap en çok bu görüşle alakalı. Kitabın çok büyük bölümü Maria ve anneannesi Lucia ekseninde dönüyor. İkisi arasında kısa da olsa anneanne torun ilişkisinden çok daha güçlü bir bağ oluşuyor. Lucia’nın torununa verdiği Tita’nın günlüğünden Maria ailesindeki kadınların sırlarını öğreniyor. Maria’nın içindeki muazzam karanlığı ve boşluğu ışık anlamına gelen anneannesi Lucia dolduruyor. Maria onun sayesinde bir aydınlanma yaşıyor, ruhsal bir uyanış ve arınma gerçekleştiriyor. Önce kendisiyle, sonra geçmişiyle, gelenekleriyle ve kültürüyle barışıyor. Kitapta beni en çok duygulandıran olay anneannenin vasiyetinin açıklandığı andı. Özellikle Maria’ya bıraktığı vasiyet hayatta en önemli şeyin neyin olduğuna dair bizi düşündürmeye sevk eder nitelikte. Bununla birlikte bu vasiyet aslında insanın asıl sahip olduğu değerlerin neler olduğunu bizlere gösteriyor. Serinin bu kapanış kitabını okumak için ilk iki kitabı okumasak da olur ama olayları daha geniş bir açıdan değerlendirmek adına öncelikle ilk iki kitabın okunmasını tavsiye ederim. Allende’de de olduğu gibi Laura Esquivel’in kitaplarında da güçlü kadın karakterler ön planda. Tabii bunun yanında aşk temasını da ortak temalardan varsayabiliriz. Burada Maria karakteri başlangıçta her ne kadar psikologların insafına kalmış olsa da kitabın sonunda içine düştüğü yalnızlıktan ve karanlıktan en güzel, dimdik bir şekilde, kendisi olarak çıkmayı başarıyor. Bu derin ve karanlık geçmişten yanında hayatının aşkını da getirdiğini söylemeden bitirmeyelim.
Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3
Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3Laura Esquivel · Can Yayınları · 202365 okunma
·
546 görüntüleme
İpek Demirer okurunun profil resmi
Acı Çikolata
Acı Çikolata
kitabı okumuştum ve pek beğenmemiştim. Üçleme olduğunu bilmiyordum.
N okurunun profil resmi
İkinci ve üçüncü kitaplar çevrilene kadar ben de bilmiyordum. İlk kitabı beğenmediyseniz seriye devam etmemenizi öneririm. 🙏
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.