"Bu kitap, bir harita ve bir kaçış planıdır. Hayat, tıpkı bana yaptığı gibi seni de bir mengenede soluğun kesilinceye kadar sıktığında, seni içinden çıkamayacağın hayal kırıklıklarına uğrattığında ve hiçbir çıkış yolu bulamadığında...işte ancak o zaman, bu Kitap bir anda eline geçecek ve seni bulacaktır." Yazar karanlıkta kaldığında, dibe vurduğunda, hiç geçmeyecekmiş gibi hissettiğinde yoluna ışık tutacağını, rehberlik edeceğini vadediyor fakat bunun bir bedeli var. Katlanılmaz olsa da kendinle yüzleşme cesaretini göstermeli ve bol bol iç gözlem yapmalısın. Kendi kendine yarattığın sahte inançlarının, yalanlarının, trajedilerinin, bitmek bilmeyen kurban rollerinin, kendine acımalarının, şikayetlerinin farkına varıp, seçimlerinin sorumluluğunu almalısın...Evinin karanlık bodrumunda kaybettiğin anahtarını, sokak lambasının ışığında aramayı bırakmalısın. İyileşme her zaman içten dışa doğru giden bir döngüdür. İçe bakmak ilk adımdır. Bilişsel seviyeni yükseltirsen, dünyayı, olayları, insanları okuma biçimin değişecek. Bundan sonrası yazarın hep söylediği gibi DÜŞ'lemek. Neyi düşleyeceğine sen karar ver. "Cehennemi de düşleyebiliriz, cenneti de düşleyebiliriz." Not: Kitabın felsefesini beğendim fakat yeni bir görüş sunmuyor. Bu zaten bizim topraklarımızda, Anadolu Erenlerinin Piri Hacı Bektaşi Velinin "her ne ararsan kendinde ara", Yunus Emre'nin "bir ben var benden içeri" düsturunda olan bir felsefe, buna uzak değiliz. Ancak çok fazla tekrara düştüğünü, kitabın fazla uzun olduğunu ve zaman zaman okumakta zorlandığımı itiraf ediyorum.

Tanrılar OkuluStefano D'Anna · Sinedie Yayınları · 20114,303 okunma

·

277 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Y.