Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
"MEDET" ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
İbrahim Tarla’nın “Medet” romanı 2022 Aralık ayında okuruyla buluştu. Roman 3 bölümden oluşuyor. Feyruze, Kader ve Seyran’ın hayatını anlatıyor. Yazar Tarla doğup büyüdüğü Doğu Anadolu bölgesindeki Hakkâri yöresinin coğrafi konumu, toplumun ortak bir şekilde kabul edip benimsediği gelenek görenekleri, çeşitli tabularıyla birlikte sosyal kültürel ve tarihi açıdan birçok konuyu ele alıyor. Romanın ruh bulduğu mekân Hakkâri ve Irak. Roman kırsal kesimde köylerde geçiyor. Yazar Tarla, Coğrafyasında yaşayan kadınların çaresizliklerini başarılı bir şekilde okuyucuya hissettiriyor. Onların acı içinde kıvranan, kederli kaderlerine okuru davet ediyor. Kitabın felsefesinden içeriğine gelirsek; Roman baş kahramanımız Salih’in hikâyesiyle başlıyor. Salih’in köy hayatı. Aile yaşantısı ve babasıyla iç çatışması. Ücretli öğretmenlik yapmak için köye gittiğinde kendini tamamlanmış hissetmesi, özgüveninin inşası ve öğretmenlik yaptığı köylerde Feyruze, Kader’ ve Seyran’la kesişen yoluna kitap bitene kadar eşlik ediyoruz. Roman Tekniği açısından geçişlerin iyi ilerlediğini görüyoruz. Mekân çevre ve insan arasında bütünlüğü sağlamış yazar. Konular dağılmadan birbirine bağlanıyor. Pasajlar arasında okuyucuya merak kamçılayan anlatıcı, finale gelmeden sonlardaki bölümlerde finali hissediyoruz. Metinlerarasılık yapan Yazar Tarla’nın Necip Fazıl’ın “Beklenen” şiirinden alıntı yapması romanın ruhuyla ahenk içinde bütünlük sağlayıp romanı zenginleştirmiş. Salih’in hissettiği duygu durumları, içsel boşlukları, özlem gibi duyguları ile Feyruze’nin kendisinden yaşı büyük olan Muhtarla evlendirildiği gece hissettiği duygu, ve esir düştüğü hapishanede yaşadığı, işkence, acı, çaresizlik, kaybolmuşluk korkusu temaları aynı yörüngede ilerliyor. Coğrafya Kader’dir sözünü Feyruze, Kader ve Seyran’da hissediyoruz. Mekân tasvirleriyle gerçeklik ve kurgu dengesi uyumlu, mekân unsurları kitaptaki kahramanların özelliklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Kahramanlarımızın fiziksel ve psikolojik özelliklerini, ruh hâlini çözümleyebiliyoruz. Bu çevrede gelişen olaylar doğudaki toplumu anlamamıza olanak sağlıyor. Olaylar mekâna bağlı olarak toplumun yapısı, toplumun karakterini etkileyen kahramanları gözler önüne seriyor Tarla; Hacı, Muhtar gibi kahramanlar üzerinden sağlıyor bunu. Yine olayların geçtiği mekânın gerçek dünyada bir benzerinin olup olmaması önemli değildir. Homeros’un, Boccacio’nun, Dante’nin anlattıkları, bizim destanlar ve Dede Korkut Hikâyelerinde mekân örnekleriyle karşılaşırız. Modern roman insan merkezli ve nesnel mekân anlayışı ile çevreye farklı bir gözle bakar. Bireyi, kahramanları anlatırken bu fiziki çevre ile anlatılır. Yazar anlatıcının bakış açısıyla farklı mizaç ve kültürüyle kahramanları bir olay içine çekiyor. Orhan Pamuk’un Yeni Hayat’ı Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, insan mekân ilişkisinin iç içe bulunduğu, özdeşleştiği romanlar. Hatta mekân o kadar önemli bir şahsiyet kazanmıştır ki Roman kahramanı gibi romanda yer edinmiştir. Tanpınar’ın Huzur’u, Orhan Pamuk’un Kara Kitap‘ı, C. Dickens’in İki Şehrin Hikâyesi, J.Joyce’un Ulysses’i mekânın kahramanlaştığı romanlardandır. Bu bağlamda Tarla’nın Medeti, mekân, sosyal çevre, çevrede gelişen olaylar, kültürün dokusunu, tarihin izlerini taşıyor. Mekânın yer yer kahramanlaştırıldığını görüyoruz Yazar’ın Hakkâri’yi anlattığı bölümlerde. Erbil Kalesinin 200 yıllık tarihini, Kayseri Çarşısını, geleneksek kıyafetleri, kumaşları, geleneksel yemeği, hediyelik eşyalarıyla doğu esintisi yaşıyoruz adeta. Yazar doğu insanının yaklaşımlarını, incelikle işliyor. İstemediği evliliklere zorlanan kadınların “kaderin bu, kocandır çekeceksin” gibi dayatma, zorbalık ve kadercilik anlayışına dikkat çekiyor.  Toplumsal konulara eğilen yazar; Kadını öldüresiye dövme, eziyet etme, ahırlara kapatma, odalara kilitleme gibi kadına şiddeti görebildiğimiz bölümler de toplumsal yaralarımızı derinden hissediyoruz. Bu bağlamda da roman başarılı. Çağımızın kanayan yaralarına ayna görevi olarak sahnede yerini alan bir kitap Tarla’nın Medet’i. Kahramanların dramı; acı, acıma ifadeleri fazla mübalağa edilmiş, romanın ritmini biraz yavaşlatmış olsa bile bu ufak tefek acemilikler Tarla’nın  ilk kitabı olmasından dolayı pek tabii. Yazar bir bölümde “Çektiğimiz acılara tanıklık eden birileri olunca tam manasıyla acı çekmiş oluyoruz. Yalnızlık korkusu da bize tanıklık edecek kimsenin kalmaması değil midir?” diye soruyor okuyucuya. Yazar Anlatıcı, Okuyucu ilişkisi bağlamında samimi bir dil hâkim. Anlatıcı İlahi bakış açısı ile anlatılmış. Biri bize tanık olsun, görülmek; varlığın görülmesi, başka hayatların birbirini bulma yolculuğu, bana “yarası yarasına denk olanlar” sözünü anımsattı. Bir başkasını hayatımıza alma ve onu kendimize bir şekilde tutsak etme isteği baskın Romanda. Yabancılık hissi, zorla dayatılan hayatlar ve namus kavramının içi boşaltılıp ete kemiğe bürünmüş hâlini Tarla’ aksakallı adamlar tarafından genç kadınların bedenlerine; hunharca, canicesine davranmaları üzerinden (taciz, tecavüz) konularını vurguluyor. Yazar kendi bakış açısıyla gözlemci bir bakış ile yüksek bir yerden aşağıya bakıyormuş gibi bütüne ait hiçbir şeyi gözden kaçırmamaya dikkat etmiş. Tarafsız bir bakış açısıyla bakan yazar kısa tasvirlere yer veriyor. Kişi tasvirleri biraz daha uzun verilebilirdi diye geçirmedim değil içimden. Çünkü bir romanı okurken ruh halimize göre yorumlayabiliriz ve karakter ve okuyucu arasında ilişki kurmanın yolu tasvirlerin oluşundandır. Hikâyelerde kısa tutulan tasvirler romanda uzun uzadıya olur. Okuyucunun hayal gücünü güçlendiren benzetmeler kısa olmamalı. Şiirde bir tek kelime ile çağrışım gücü yüksek kelimeden hareket edip tematik şiir yazabiliriz. Az kelimelerle şiiri kurabiliriz. Ama roman için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Romanın bütün havası hüzünle çevrili olmasına rağmen, kahramanların arzu ve şehvet hislerine, karşı koyamadığı dürtülerine, tüm açıklığıyla okuru davet etmesi kışkırtıcı olabilir ama burada bir eleştiri yapmam gerektiği kanaatindeyim. Romanda zaman; olayların kendine özgü bir zaman çerçevesinde ilerliyor. İkinci Bölüm: Kaderin Annesi tarafından kandırılması, genç bir kişi olan Kerem’le değil de yaşlı bir adamla evlendirilmesi. Kaderin annesi Meryemhan’ın evlatları arasında gözettiği ayrım ve Kaderin babası İsmail’in kızının kaderini öğrenip bir hışımla yola çıkması Kaderi kurtarmaya giderken yolda trafik kazası geçirmesi ile Meryemhan’ın buna Kader’in sebep olduğunu söylemesi Kaderi taşıran son damla olmuş, babasının kaybından hemen sonra kendini, kapatıldığı ahırda asması ile final oluyor. Romanda çatışma: Doğu, Geleneksel ile Modern, İyi ile Kötü, Yoksul ile Zengin İdealist amacı olmayan kişiler yaşam tarzları ve düşünceleri karşı karşıya getirtilir. Romanda bu çatışmalar çeşitli biçimlerde ortaya konur. Medet’te Meryemhan ve İsmail’in bitmek bilmeyen çatışmaları, Salih’in Babası ile çatışması, Feyruze’nin Muhtarla çatışması var. Salih’in yine Muhtardan medet umması şeklinde ilerliyor. Son tahlilde; Mekân ve tasvirlerin işleyişini sıraladığımızda Mekân, çevre, Kahraman, Toplum ilişkisi vb durumlar iyi işlenmişken tasvirler biraz zayıf kalmış. Romanda olayın geçtiği yerler Kültür Tarih gibi konular başarıyla işlenmiş. Coğrafya hakkında bilgiler vermesi ve sınırda Irak bölgesinde savaş geçmişi hakkında bilgiler başarılı. Romanın en önemli özelliği kurgusu, Yazarın hayal gücü, ruhsal yapısı, bilgi birikimi, gözlem gücü, duygu düşünce ile ilgili oluşturduğu dış dünya, diğer unsurlar, olay örgüsü, kahramanların psikolojik durumlarını yansıtma, okuyucuda ilgi heyecan ve merakı arttırma, anlatımın sürükleyici oluşu, Romana felsefi anlamlar ve mesajlar yükleme, Toplum hassasiyeti, insan yazar veya romanın dış dünya ile bağlantısı Tarla’nın İlk romanı olmasına rağmen başarılı olması, umut vadediyor. Nihayetinde İbrahim Tarla’nın romanı “Medet” hayırlı olsun. Başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca bu bağlamda Medet’in diğer eserleri için bir öğretici misyon yüklenmesini, anlatımını hep daha ileriye taşımasını umuyoruz. Medet’i alıp okumanızı ve 3 kadının hikâyesine eşlik etmenizi tavsiye ediyorum.
Medet
Medetİbrahim Tarla · Bengisu Yayınları · 20226 okunma
·
247 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.