Bu mesele, tarih derslerinde iki kelime ile geçiştirilen bir konu olmuştur. "İngilizlere iki gemi siparişi verdik ama İngilizler ne gemi teslim etti ne de paramızı iade ettiler." Tarihçi 
Serhat Güvenç eserinde bu meseleyi enine boyuna titizlikle çalışmış ve bu eseri okurun istifadesine sunmuş.
Kitap, ilk olarak savaş gemilerinin evrilme süreciyle başlıyor. Daha önceki ahşap üzerine zırh kaplama teknolojisi yerini daha yeni bir buluş olan dretnota bırakıyor. Bu yeni teknoloji ile eski gemiler tarihe karışıyor ve savaşlarda dretnot, denizlerin süper gücü oluyor. Ülkeler, denizlerde üstünlük sağlamak için silahlanma yarışlarını bu yeni teknolojiye göre yapıyorlar.
Silahlanma yarışı ilk olarak kendini Güney Amerika'da gösteriyor. Brezilya, Arjantin ve Şili tarafından birçok dretnot siparişi veriliyor. Fakat bu aşırı silahlanma yarışı ülkelerin ekonomisini bozuyor, bazı isyanların çıkmasına sebebiyet veriyor. Bu olaylar üzerine şirketler gemilerin inşa süreçlerini durdurma kararları alıyor, sipariş veren ülkelerde halihazırda inşaat halinde olan gemileri Avrupalı devletlere satma gayretine giriyorlar. Birinci Dünya Savaşı arifesinde, denizlerdeki gücünü arttırmak ve üstünlük sağlamak için inşaat halinde olan dretnotları satın alma yolunda kıyasıya bir rekabet başlıyor. Osmanlı, Yunanistan ve Rusya bu ülkeler içinde en istekli olanları. Özellikle Osmanlılar; Balkan Savaşı'nın kaybedilmesi, adaların elden çıkması ve son olarak Girit'in kaybedilmesiyle bu dretnotların mutlak surette alınması gerektiği görüşündeler.
Osmanlı halkı da bu konuda çok istekli, Donanma Cemiyeti dretnot almak için halkı bağış yapmaya çağırıyor. Gerçekten de inanılmaz bir bağış toplanıyor, inşaat halinde olan en güçlü dretnot Osmanlılar tarafından büyük faizler ödenerek satın alınıyor. Abdülaziz döneminde büyük paralar harcanan ama Abdülhamid'in tahta gelişiyle çürümeye mahkum edilen donanma Osmanlı zihinlerinde olumsuz bir etki bırakmış. Son savaşlarda yaşanmış olan kayıplarda, donanmanın önemi kendini göstermiştir. Bu sayede Ege'de kaybedilen adalar geri alınacak, Ruslara karşı da Karadeniz'de üstünlük sağlanmış olacak. Fakat bunlar sadece hayal olarak kalacaktır...
Birinci Dünya Savaşı'nın resmi olarak başlamasıyla İngilizler, Osmanlı Devleti'nin Almanya'ya yakınlığının farkında. Bu gemilerin Osmanlı'ya satılması güç dengesini Almanya lehine çevirecek. İngilizler, tamamlanması an meselesi olan gemilerin Osmanlı'ya teslimini engellemek için birçok yol düşünüyorlar. İki devlet resmi olarak savaşta olmadığından, gemilere el konulması hukuksal olarak temelsiz. Fakat İngilizler, bu durumu göze alarak hukuksuz bir şekilde Osmanlı dretnotlarına el koyma kararı alıyor ve gemilerin Osmanlı'ya teslimi gerçekleşmiyor. Bu durum Osmanlılarda büyük öfke uyandırıyor. Son vakte kadar tarafsız tutum takınan Osmanlı Devleti, Almanların safına bir adım daha yaklaşıyor.
Sonuç olarak; eserde tüm detaylar saf ,anlaşılır bir şekilde okura aktarılmış. Dretnotların teslim edilmeyişi, ardından Almanlardan alınan Goeben ve Breslau gemileri, son olarak bu gemilerle Rus limanlarının bombalanması ile Osmanlıların Birinci Dünya savaşına resmi olarak Almanların safında dahil olması...
·
425 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.